
Saatlerce yürüdüm, gezgindim bu şehirde... Ayaklarımın gittiği kadar yürüdüm. Minik molalar verdim. Tekrar ayaklandım... İçimde kilometreler aştım, arkama bile bakmadım. Amacım ne varmaktı, ne de adım saymak, ben sadece yürümek istedim.
Yolum düşürmüştü yine aynı yere beni… Belki de vardığım hep aynı yerdi, ama her gelişimde biraz daha değişmiştim. Kapısında beni bekliyordu… Kollarını açıp "Gel " dedi... "Gir içeri..."
Girdim...
Aynı huzuru hissettim içeride...
Aynı huzuru hissettim içeride...
Yıllardır uğradığım Beyoğlu St.Antuan kilisesinde...
Mumların olduğu tarafa yöneldim... " Cebindeki bozuk para kadar dileğin, ne fazla -ne az, ona göre" dedim kendime...
Sıra sıra banklardan beni çağırana doğru ilerledim. Üşüdüm önce sessizlikte... Sonra yavaş yavaş mutluluk ve huzur dolmaya başladı tüm hücrelerime...
Şimdiye kadar içeride edilmiş tüm duaların fısıltılarını duydum içimde... Tüm kalplerin iyi niyetini, tertemizliğini bir de... Duanın içinde durdum, dinledim sessizce... Bende yüreğimi bağlayıp, katıldım tüm bu dileklere...
Oturdum banktaki yerime... 3 tane mum elimde... Hepsi benim için kocaman dilekleri taşıyıp, için için yanacaktı biraz sonra...
Mumların olduğu tarafa yöneldim... " Cebindeki bozuk para kadar dileğin, ne fazla -ne az, ona göre" dedim kendime...
Sıra sıra banklardan beni çağırana doğru ilerledim. Üşüdüm önce sessizlikte... Sonra yavaş yavaş mutluluk ve huzur dolmaya başladı tüm hücrelerime...
Şimdiye kadar içeride edilmiş tüm duaların fısıltılarını duydum içimde... Tüm kalplerin iyi niyetini, tertemizliğini bir de... Duanın içinde durdum, dinledim sessizce... Bende yüreğimi bağlayıp, katıldım tüm bu dileklere...
Oturdum banktaki yerime... 3 tane mum elimde... Hepsi benim için kocaman dilekleri taşıyıp, için için yanacaktı biraz sonra...
Önce ne dilemeliydim bilemedim.
Sonra dinlemeye başladım kendimi istemsizce...
İzin verdim içimden akıp geçenlere...
İlk mumu elimde tuttuğumda kendi dileğini aldı benden bir anda... Bu vardı zaten aylardır aklımda, yüreğimde, yaşamımda...
İkinci mumu elime aldığımda bekledim. O da düştü avuçlarımın içine, elimde tuttuğum mumu, sevip okşadığımı farkettim o anda…
Üçüncü mum en heybetlisiydi içlerinde... Diğerlerinden büyüktü ve belki de en önemlisiydi dileyeceklerim arasında... Bunları düşünürken Teşekkürler dedi içim... 3.mumu şükrettiğim herşey için tutmuştu ellerim... Sıkı sıkı tuttum onu, sağlığa, mutluluğa, sevgiyle çoğalmaya ve en çokta huzura teşekkür ettim...
Mumlarımı, başka birinin dileğinin ateşiyle yaktım. Dilek bile başka birinin dileğiyle yanabiliyordu ne garip... Yerleştirdim diğerlerinin yanına... Beraber yanacaklardı, beraber havaya karışacaklardı biraz sonra…
Sonra dinlemeye başladım kendimi istemsizce...
İzin verdim içimden akıp geçenlere...
İlk mumu elimde tuttuğumda kendi dileğini aldı benden bir anda... Bu vardı zaten aylardır aklımda, yüreğimde, yaşamımda...
İkinci mumu elime aldığımda bekledim. O da düştü avuçlarımın içine, elimde tuttuğum mumu, sevip okşadığımı farkettim o anda…
Üçüncü mum en heybetlisiydi içlerinde... Diğerlerinden büyüktü ve belki de en önemlisiydi dileyeceklerim arasında... Bunları düşünürken Teşekkürler dedi içim... 3.mumu şükrettiğim herşey için tutmuştu ellerim... Sıkı sıkı tuttum onu, sağlığa, mutluluğa, sevgiyle çoğalmaya ve en çokta huzura teşekkür ettim...
Mumlarımı, başka birinin dileğinin ateşiyle yaktım. Dilek bile başka birinin dileğiyle yanabiliyordu ne garip... Yerleştirdim diğerlerinin yanına... Beraber yanacaklardı, beraber havaya karışacaklardı biraz sonra…
.

Sağ duvardaki yazıya gözüm ilişti.
…
Burada yaktığım mum ile…
içimde yaktığın ışığı bana anımsat
İçimdeki sevgiyi yeniden uyandır
İçimdeki her türlü bencilliği, kıskançlığı ve kini yakarak kül et
ve yüreğimi ısıt
Kilisede uzun süre kalamayacağım
bu mumu yanık durumda bırakıyorum
Gün boyunca
duamın sürmesi yardımcı ol...
…
Gülümsedim… İçimde kelimeye dökemediklerim buraya yazılmış gibi dedim. Yerime geçtim, biraz daha sessizlik ve huzur solumak istedim..
Güneş ışığının vurduğu mineli pencerelerdeki ışığı seyretmeye daldım. Tüm renkler ve ışık içime aktı sanki kırmızı, yeşil, sarı ve mavi... Görüş açımdaki pencerede, bir pencere açık bırakılmıştı. Oradan içeriye gerçek hayatın renkleri sızıyordu. Görüntüde bir çatı vardı, bir de bulutlar bana göz kırpıyordu. Dışarıya doğru daldı gözlerim… Ne bir kiliseydim o anda, ne de o bankta oturuyordum... Pencereden çıkmıştım, bulutun üstünden bakıyordum.
Mumlarıma baktım. Gün boyunca duamın sürmesi yardımcı ol... dedi kalbim..
O anda, bir uçurtma havalandı baktığım o açık pencereden...
ve içeriden, yüreğimden…
Uçurtmanın ipine bağladım hayata dair her şeyi…
Kırmızıyı, Maviyi, Sarıyı ve Yeşili...
ve içeriden, yüreğimden…
Uçurtmanın ipine bağladım hayata dair her şeyi…
Kırmızıyı, Maviyi, Sarıyı ve Yeşili...
diğer ucuna da kendimi bağladım...
bıraktım
bıraktım
ben ve uçurtma arasındaki
tuttuğum ipin kendisini...
.