24 Kasım 2008

Günü anlamlı kılan tüm Öğretilere ve Öğretenlere...


Geçen yıl 25 Kasımdı. Annem ile günlük rutin telefon konuşmalarımızdan birini yapıyorduk. Annem her telefon konuşmamızda olduğu gibi cilveli değil, soğuk ve mesafeliydi.

Ne oldu Annecim, ne bu ses ”dedim şaşırarak.
Dün aramadın beni” dedi aynı sitemkar tonda.
Duraksadım. Anlayamadım bir an...

Dün Öğretmenler günüydü Burcu, bir arayıp kutlamadın beni” diye ekledi.
Aniden cevap vermiş bulundum.

İyi de Annecim, sen benim hiç öğretmenim olmadın ki”...



"Öğretmenler sadece kapıyı açarlar, içeriye kendiniz girmelisiniz.”
Çin atasözü

Not alarak sınıf geçmediğimiz bir öğrencilik değil mi Hayat? Bize her yeni gün birşey öğretmiyor mu öyle ya da böyle... Hepimiz yolculuğumuzda yeni yeni deneyimlerle karşılaşıyoruz.

Her yeni gün öğreniyorum. Bugün düne göre, kendim hakkında daha az bilgiye sahip olduğumu görüyorum. Buna rağmen, aynı tutkuyla yürümeye devam ediyorum. Kim olduğumuzun hiçbir ayrıcalığını hissetmeden, bu yolculuğun sadece kendi içimize varma yolu olduğunu biliyorum.

Karşıma bir şekilde çıkan, hayatıma giren, beni kendimle yüzleştiren, ışıklarını yayan, aynaları içime tutmamı sağlayan, öğreten ve büyütenlere,... yaşadığım tüm olayların öğrettikleri için evrene,... sana, diğerlerine, herkese ve herşeye teşekkür ediyorum. Hepimizin öğrenciyiz aslında. Bazen öğrenen, bazen de öğrenirken öğreten.. Tüm hayat hocalarıma, sevgiyle...

videoyu, buradan da izleyebilirsiniz.

19 yorum:

sufi dedi ki...

Sevgili Burcu,
öğrenci hazır olunca öğretmen geliyor ya; en büyük öğretmenlerimiz hazır olmadan ve biz farketmeden gelip kürsümüze yerleşenlerdi aslında .Bu nedenle öğretmenler gününde anne ve babalarımıza teşekkür etmek ve onların gününü kutlamak gelmiyor aklımıza . Avına sessiz ve sakince yaklaşan kuştan, "yediveren" limon ağacından da çok şey öğreniyoruz, suyunu süzerek içen eşekten de ...O zaman ben de; senin de dediğin gibi bugün tüm evrene minnet ve sevgilerimle dopdolu şükranlarımı gönderiyorum .Sevgilerimle.

babişe yemekler dedi ki...

ne güzel bir yazı olmuş, yazdıklarınız, ellerinize sağlık...

bugün de siz öğretmenimiz oldunuz..

sevgiyle kalın.

Brajeshwari dedi ki...

sevgili sufi
yorumun icin tesekkurler..
Seni yakalamısken birşey sormak istiyorum.Mailini bilmiyorum.Bana brajeshwari.dd@gmail.com adresinden bir mail atarmısın..

beenmaya dedi ki...

hatta en büyük teşekkürü hayatın kendisine etmeliyiz aslında öyle değil mi :))

Aydan Atlayan Kedi dedi ki...

Hayatlarımızdan ne çok öğretmen gelip geçiyor. Kiminin farkında oluyoruz kiminden ise farketmeden öğreniyoruz. Ve anneler ilk öğretmenlerimiz. Bunun farkına geç varanlardanım ben de. Bugüne kadar annemi hep öğretmen olduğu için kutladım, bugün ise benim ilk öğretmenim olduğu için... Bana hayatta kalabilmem için herşeyi öğrettiği için...
Ne güzel yazmışsın yine...

Subhankari dedi ki...

Biliyor musun blogunda en çok "son zamanlarda" bölümünü okumayı sevmeye başladım sanırım... İçlerinden bazen kendime pay çıkartıyorum... Meselaaaaa... Dört bir yanındaki gripin dörtte birini kendim sanıyorum... Meselaaaa... Mısır patlatmalı bir film gecesi hayal ediyorum... Uzaklaştım ya bu ara yazmaktan/okumaktan... Özlemişim yazdıklarını okumayı... Yazmayı da özlediğimi hissettim bugün... Bu ara niyeyse birdenbire bastıran ofisteki nefes aldırmaz işlerden, grip olmaktan, hapşurmaktan yorgunum biraz... Ama bu kış havası bana da bir güzel huzur duygusu yaşatıyor son zamanlarda... Aslında mutlu olmanın bu kadar da kolay olduğunu düşünüyorum her gün işe giderken. Bunun bir seçim olduğunu... Tam burada yaşayan mutlu ağaçları, nefes nefese koşmakta olan rüzgarın nereye yetişmeye çalıştığını, soğuktan evde mahsur kalan bir dosta sahlep götürmeyi, uzaktakileri, en yakındakileri, yeni yılı, eskimekte olan yılı... Offf, ne alakasız bir yorum oldu ama... Özledim seni... Bütün bunlar özlemekten oldu, üzgünüm... :)

http dedi ki...

yazın öyle önemli bir şeyi gösterdi ki bana; yorumu yapmadan önce annemi arayıp öğretmenler gününü kutladım... şaşırdı ama çok da sevindi...

çok teşekkür ederim...

yoga.mahamantra dedi ki...

Merhaba,
tek kelimeyle "harikasın" demeyi istedim.Beni de unutmayıp blog yazını mail attığın için ayrıca teşekkürler. Senin de öğretmenler günün kutlu olsun.
Hep sevgiyle ve ışığınla kal...

Suddha Moyee

Mehtap Pasin Gualano dedi ki...

"sinif gecmedigimiz" ama sinavlara girdigimiz bir yolculuk hayat.. Ustelik, tekrari yok.. Ustelik butun sinavlarda oldugu gibi, o anda bilmediklerini ogreniyor ve bir daha unutmuyorsun..

yoga.mahamantra dedi ki...

Sizin de öğretmenler (ve dolayısıyla öğrenciler) gününüz kutlu olsun.Bütünüyle öğretmen olmadığımıza göre bugün aynı zamanda öğrenciler günü de olmalı diye düşünüyorum.
Sevgiler
Murali Mohan

Nilambara dedi ki...

"Öğretmek yoktur, öğrenmek vardır" çok sevdiğim bir söz...
öğrenmek istemeyene hiçkimse hiçbirşey öğretemez,
ancak biz öğrenmek istediğimizde hayat derslerini sunar...
Öğrenmenin son nefesimize kadar sürmesi dileği ile hayata ve tüm öğretenlerimize sevgilerle...

K®HAN dedi ki...

teşekkür ederim :)

Unknown dedi ki...

Öğrenmeye ve öğretmeye dair farklı bir bakış açısı sunmuşsun bize..masa başında oturmasakta talebeyiz :)
ve hayatıma böylesi renk katan öğretmenlerimi seviyorum :)

Vladimir dedi ki...

Öğretmenler gününe ne kadar farklı bir açıdan bakmışsın. Her zamanki gibi kısa ve etkileyici bir yazı olmuş.

Kimlerden neler öğreniyoruz hayat boyu, farkına bile varmıyor bize kattıklarının onlar. Ve kimlere neler katıyoruz bizler de bilmeden.

K®HAN dedi ki...

ne harika bir klip bu.
hemen yüksek çözünürlüklü olanını buldum.
ve sözlerini,


Dear little dad,
Here is the story of my life
I lived on the moon
I lived on the moon


Grey flying snakes along
The mountains of destiny while
The three tailed monkeys
Where drawing the stars

Light from the sun
And I hide myself
on the dark side
Alone…

I’ve run so far
To find my way
Then I dreamed again
Alone…

Dear little boy, listen
To the voices of your soul
It showed you the way
Of silence and peace

Follow your thoughts and fly
Choosing all the things you desire
Giant waves, fireflies…

Your dreams will be your only shell
Your secrets,
your hiding place,
my son…

Don’t let them try
to crush your brain
Let you go far…
my son.


hediye ediyorum size.

:)den dedi ki...

Hayat bize her gün yeni birşey öğretmiyor. Dünyada bulunma nedenimiz öğrenmek değil, HATIRLAMAKTIR! Öğretmenlerin görevi de başkalarına "kim" olduğunu hatırlatmaktır. Öğretmenlerimiz o nedenle her zaman iyiyi, doğuruyu, güzeli anlatan, yol gösteren kişiler değildir o nedenle. Kimi zaman bencil bir eş, kimi zaman yalancı iş arkadaşları, kimi zaman da kaypak kişiler öğretmenimizdir. Bize, bizi hatırlatmak üzere görevli. Ne olmadığımızı gösterirler. En çok kızdığımız kişiler en iyi öğretmenlerimizdir aslında.
Fiziksel evrene girdiğimizde kim olduğumuzu unutup, kendimizi hatırlamaktan vazgeçtik. Bu bize kim olduğumuzu seçme imkanı verdi. Evrensel yasalar mükemmel çalışır.
Kimse kimseye birşey öğretmez sadece kim olduğunu hatırlatır.
Sen zaten bunu deneyimliyorsun canım.
"İyi de Annecim, sen benim hiç öğretmenim olmadın ki"...

zero dedi ki...

hem öğreten, hem öğrenen, hem kimi zaman tek ayak üstünde cezaya kalkan, kimi zaman çalışkanlıktan yıldızlı pekiyiler alan, hem haylaz, hem uçarı, bazen güleç, bazen de fazlasıyla sulu gözlü öğrencileriyiz hayatın, çok haklısın sevgili Burcu. ben bu aralar fazla mızmız, laf dinlemez ve sulugözlü bir öğrenci modeliyim. öğretmenim benden çok şikayetçi çoook!

TATLI DILLIM dedi ki...

Susamcık şiirini pek bi beğendim. teşekkürler hayatım...

Brajeshwari dedi ki...

Bu yazı aynı zamanda sizeydi.O yüzden ayrı ayrı yorum katmıyorum..:) Ayrı ayrı teşekkür ediyorum her birinize..

sevgilerimle...