Çocukların oyun alanı ancak halının üstünde geçer ya bir yaşa kadar... Mutfak nerededir bilmez, banyo neresidir bilmez. Parka giden kapı nereden açılır hiç bilmez, kim kapıdan girer, tanıdık mıdır, yeni mi tanışılır? Kim o kapıdan çıkar, bir bilinmeze doğru gider, bilmez. Sadece oyuncakları ve halı vardır sınırları belli...
Kucağından indiğimizde bize bakar, yürüyeceğimize bizden fazla inanarak... Emekleriz, gülümser... Önümüze konan oyuncaklardır hayat.. Oyuncaklara bakar anlamaya çalışırız, renklerine aldanırız, üst üste koyarız, yürütürüz halının köşe kenarlarında, döndürürüz, bazen savaştırırız birbiriyle, kırarız, onlarla bir hayat kurarız. O yine bakar bize sevgiyle... Gülümseriz güven içinde...
Sevdiğimiz oyuncaklarımız olur, gözden düşerler bazıları bazen... An gelir sıkılırız oyuncaklardan, ama yenileri gelir keyifleniriz, aynı köşelerde yeni oyunlar keşfederiz. O hep bakar bize.. ”Haydi oyna” der, “oyna kendi kendine” oturduğu o köşede...
Bazen bir oyuncak kırılır, ağlarız. Yenisini ister, ağlarız. Bazen canımız sıkılır, ağlarız. Uykumuz gelir ağlarız. Nerdesin der ağlamalarımız... Gelsin ve bizi kurtarsın diye yalvararak ağlarız. Onun güven verici varlığını ararız. Oradadır halbuki.. Ya arkada oturduğu köşede, ya da başka bir oda da, ama hep gözü ve kulağı bizim üstümüzde... Onu görünce biraz daha ağlarız. ”Neredesin” dediğimizde, bulamadığımız içindir ağlamamız, bunu gözyaşlarımızla sorarız.
Yürümeye başlarız, destek aldığımız koltuk köşelerinden... Elimizi tutar bazen, bazen bırakır “haydi yürümeyi dene” derken.. Yürümeyi öğrendiğimizde, halıdan büyütürüz oyun alanını... Odalar, duvarlar ve kapılar... Koltuklar, yataklar, sandalyeler... Tehlikeli alanlar ve düğmeler, prizler, ocaklar... Yeni keşifler aynalar, çekmeceler, ağza götürülmeyecek yiyecekler... Büyütürüz hayatı, büyürüz.. Kelimelere başlar sonra yolculuğumuz... Sözsüz yapabildiğimizi, kelimelerle taşırız büyüdükçe.. Büyürüz.. Yeni insanlar ediniriz oyuncaklar yerine... Halılardan sonra başka oyun alanları yaratırız. Büyümüşüzdür.. Doktor oluruz, anne oluruz, iş adamı... Böyle böyle büyürüz.. Her şeyi bildiğimizi düşündüğümüzde bile, aslında hep aynıdır o oyun alanı... O köşeleri olan ilk halı.....
Biz büyüyen çocuklar, yine oyun bozulsa, oyuncak kırılsa ağlarız, ve önünde durduğumuz kapı açılmasa,.. oyun arkadaşımız bizimle geçinemese,... oyundaki patron çocuk saçımızı çekse,... elimizdeki yemek yere düşse... “Niye” derken, Nerdesin diye diye ağlarız, tek farkla büyüdükçe içimize akar gözyaşlarımız..
O hep oradadır aslında... Gözü üstümüzdedir, gülümsemektedir.. “Burdayım der” gözlerinde aynı sevgiyle, kucaklar bizi... Başımızı göğsüne koyup, bırakırız kendimizi... Tüm sorular biter, cevaplar susar... Binbir çiçeğin kokusuyla, sarıp sarmalar benliğimizi, taşır en derinlere, ait olduğumuz yere... Güneşli bir günün, ılık rüzgarı gibi okşar başımızı... Sıcacık sarar varlığıyla, dokunur elleriyle kalbimize... Doldurur içimizi sessizce, sevgiyle hatırlatır varlığını yüreğimizde.
Oyun devam eder yada yeni oyunlar başlayabilir. Kapıdan yeni biri girebilir, size yeni bir oyuncak hediye edilebilir, dün oyunda size mızıkçılık yapan çocuk yarın size sarılıp, öpebilir. Kimbilir ?
Bilemezsiniz.
Ama onun hep yanınızda olduğunu bilirsiniz.
Bırakırsınız kendinizi güven içinde kollarına...
O hep oradadır ve size bakıyordur gülümseyerek...
Kalbinizi doldurarak sarılırsınız varlığına,
Teşekkür edersiniz bu güzel güne
Hayata ve O’na, ...
Gracias a la vida.. ( dinlemek için TIK)
teşekkürler hayat, bütün verdiklerin için
iki göz verdin bana, her açtığımda onları
kusursuzca ayırt edebiliyorum siyahı beyazdan,
ve cennetin yıldızlı görüntüsünü,
ve de kalabalıklar içerisindeki sevdiğimi
teşekkürler hayat, bütün verdiklerin için
bana ses ve harfleri verdin,
ve onlarla haykırıp, düşünebildiğim kelimeler,
anne, arkadaş,kardeş ve yanan ışık,
bir de sevda, duygularıma yol gösteren
teşekkürler hayat, bütün verdiklerin için
sesi verdin, bütün şiddetiyle hayatı içeren
gece gündüz cırcır böceklerini ve kanaryaları kaydeden,
çekiç seslerini, motorları, köpek havlamalarını,
fırtınaları da, ve sevdiğimin yumuşak sesini de.
teşekkürler hayat, bütün verdiklerin için
yorgun ayaklarımın adımlarını verdin
onlarla şehirleri ve gölcükleri gezdiğim
ve kumsalları ve çölleri,
dağlar ve ovaları
ve yürüdüğüm, senin evin, senin cadden, ve senin avlunu
teşekkürler hayat, her şey için...teşekkürler....
..
Görsel burdan alınmıştır..
19 yorum:
Bilmem nedendir, yazini okudukca gözümden yaslarin aktigini gördüm, insanin ruhuna degmek, bu olsa gerek.
Paylasimin icin tesekkürler.
Çooook sevdim..
Sevgili Brajeshwarim
Sana da bizden teşekkürler
sana verilen kelimeleri düzenleyip bizlerin ruhlarına manalar olarak akıttığın için.Sessiz harfleri olmayan bir yığın umutsuz harflerden sonra onların içine giren senin kelimelerinle hepsinin kaçışmalarına sebep oldun. Şükürler olsun ki içimize pembelik doldurdu yumuşak sesin.Dolsun tüm mutluluklarla da senin ruhun.Sevgilerimle dilek.
ben de kendi adıma teşekkür ederim sana. sevgiyle.
teşekkürler bana verdiğin hayat için
hem içimdeki
hem dışımdakine...
canımsın.
Şarkı söyleyenin sesi bu kadar güzelse eğer
Eşlik etmek bir yana,
Kendi şarkıma ara verip arkada vokal olmayı tercih ederim.
Bu bana daha büyük keyif verir.
Hani derler ya, oyunlar insanı geliştiren en güzel tarihsel süreçtir diye
Hayatı böyle biraz anne, biraz oyun ve en önemlisi de
Senin o güzel bakışınla bize anlattın ya...
Bende teşekkür ediyorum hayata.
Keşif yolculuğumda sizleri karşıma çıkardığı için.
Çok sevdim ben de, çook... Teşekkürler hayata, seni okuyabildiğim için :)
Son zamanlarda okudugum en guzel, en anlamli yazi..
tesekkurler..
Teşekkürler Sevgili Burcu bu yazınla bize fark ettirdiklerin için. Yaşadığımız hayat her zaman biz onu nasıl tanımlandırıyorsak öyle. Anlamını her zaman biz veriyoruz onun bence. Yaşanılan hayatın böylesi güzel, huzur dolu tanımlandırabildiğini bize gösterdiğin için teşekkürler. Sevgilerimle:))
eşlik etmezmiyim, hem de nezleli sesimle..
bazı şarkılar var.. benim gibi, öylesine boşluğa bakacak kadar bitikken otobüs durağında, içten içe üzgünken,
şimdi odamda bu şarkı yankılanırken ve bana iyi gelmişken sana kocaman bir teşekkür ediyoruM:)
Tesekkurler bu guzel mesaji tasidigin, gonlunu acip yazdirdigin icin...
Tesekkurler!
çok güzel, gerçekten teşekkürler hayat...
Teşekkürler Burcu,
Uzun yıllardır oynadığım oyun alanından çıkmak istediğim şu günlerde ,akıttığım göz yaşlarımla O'na ,hayata ,sana
TEŞEKKÜRLER
yıne farkındalıklar yasıyorum, yıne kendımden cok seyler buluyorum yazılarında..
cok tesekkrederım,
sevgılerımle:)
pırıltılı cadı
Let it be :)
Loves.
Belgin
O senin ruhundandır Sevgili Belgin.. Sözcüklerim değildir nedeni... Hatırladıklarındır sadece... :) Sevgimle...
Aysegul
Sevdiysen al, senindir :)
16 Mart, 2009
sufi ‘cim
O pembelik senden bana yansıyan sadece..Biz birbirimizde ancak bizdekini görürüz..O yüzden kocaman bir teşekkür de sana, Çoğaltan, aşk dolu, güzel yüreğine,..güzelliğine...
Abi
Ben teşekkür etmeliyim size ama.. :)Lütfen önce ben...
maya ‘m..
Canım, bende teşekkür ediyorum sana, varlığına,yüreğime kattıklarına...
Özgürcüm
:) gerçekten kocaman gülümsedim.. Sende iyi ki varsın canım..
Filiz
Ne mutlu ki, sadece yorumlarından değil, seni bir şekilde tanır olduğuma.. Bildiğim, sevdiğim asil ve güzel bir sevgi var buraya yansıyan.. Cümle cümle akıyor içime... Teşekkürler...
Demet ‘cim
Hayatta mutlaka güzellikleriyle teşekkür ediyordur eminim sana,değerini bildiğin için...:) öpüyorum seni..
Mehtap P.G
Teşekkürler Mehtap...Mutlu oldum.. Simit göndericem söz sana:)
Haşim Arıkan
Hepimiz puzzle’ın parçaları gibi başka birşeyi bütünlüyoruz.Bu yüzden bir parçasına teşekkür yetmez.Bende size teşekkür ederim..
Sevgilerimle...
funda
Nezleyken eşlik edemesen bile, o sana eder..Sadece dinle:) Sevgiler funda’cım benden sana..
cometa
O zamanlarda için dinleniyordur sadece... Bir şarkı var aslında, hep içimizde söylenmekte.... :) Bende teşekkür ederim..
Uma’ji
Ben teşekkür ederim okuduğun ve katıldığın için bu çembere... :)
owl
Teşekkürler ela'cım:)...
teko
Gözyaşları güzeldir. Akıyorsa, mutlaka temizler seni...Ne mutlu ki ağlayabiliyoruz aslında...:)Hissediyoruz demek ki... Teşekkürler Deryacım...
19 Mart, 2009
Pırıltılı cadı
Belki de beraber yazdık bu yazıyı kimbilir : ) Sevgilerimle...
19 Mart, 2009
tutsak dedi ki...
there will be an answer :) let it be....
bugün hayatın sihrine inandım İNANDIM hayatın sihrinin aşk olduğunu anladım
aşkla yaşamak
aşkla sevmek
aşkla çalışmak
ve herşeyin bir gün biteceğini bilerek yaşamak
her anın bir mucize olduğunu farkettmek BANA BUGÜN HUZUR VERDİİİ
BİR MUCİZE BULDUM EVET İÇİMDEYDİİİİ VE BİLİN BAKALIM ONU GÖRMEME KİM YARDIM ETTİ:?)
bugün güzel şeyler yaşadım
sonra yazdıklarınızı okudum bu güzel müziği duydum
bütün bunlar tesadüf değildiii
SEVGİLER
Yorum Gönder