Kahvelerimiz önümüzde, caddeye nazır oturmuş, sohbete başlamıştık. Hayatta herşeyin giriş kısmı, başlangıcı heyecan vericidir.
Neler vardı anlatılacak, ah nasıl özlemişim bu mimikleri, bu tanıdığım ılımlı enerjiyi... Oturduğumuz o bir saate o kadar çok şey sığdırmak istiyordum ki... Onunla beraberken kelimeler ortalıkta uçuşmaz, her cümle derinlerde bir yere oturur, mutlu ederdi beni... Her görüşmemizde, güzel bir kitap okumuş gibi, tadı damağımda kalırdı sohbetin..
“Neler yapıyorsun” dedim heyecanla....
"Dünya’ya gol atıp duruyorum” diye cevap verdi.
Biraz yaramaz ve biraz şaşkın bir mimik vardı yüzünde...
“Gol ?” dedim gülümseyerek...
Gülümsedik beraber...
Aşık olmuştu. İçine ergen biri kaçmış gibi şaşkındı. Nerden başlayacağını bilmiyordu. Belki de sözcüklere dökemiyordu hislerini... Kelimeler her zaman taşırmıydı, yüklendikleri anlamı peki ?
Yüzündeki yandan gülüş, bana da bulaşmıştı ister istemez..
“E bu harika bir haber” dedim..
Öylesine bir hali vardı ki, içindeki pırıltı dışına taşıyordu. Sonra tüm detayları geçip, anlatmaya başladı.
“Su yüzüne çıkmışım, denizin dibinden nefessiz çıkardığım bir avuç kum var elimde... Dondurabiliyorum sanki zamanı... Küçülüyorum, büyüyorum, çocuklaşıyorum bazen, devleşiyoruz beraberken... Tüy oluyorum, hafifliyorum.... Bedenimden havalanıyorum... Bazen kale duvarı oluyorum, korumak istiyorum onu kendimden...”
“Ne güzel duygular bunlar, hayata gol atmak böyle birşey demek ki” dedim istemsizce..
“Dünyaya gol attım sanki.. Koca dünyayı yenmişim, şampiyonum... Zamanın bir adım önüne geçmişim, şu ana bakıyorum bir dakika ilerden" dedi.
Durduk, gülümsemimiz yüzümüzde... Kalenin öbür tarafına geçtik... Yuvarlanarak ağlara değdik, içimizdeki tüm seyirci çığlıklarla yerinden zıpladı, kolları havada mutluluk dansı yaptı beraber. Top toprağa henüz değmiş değildi.
“Herşeyden daha güçlü hissediyorum kendimi... Yüreğimin böylesine kabardığında, onu taşıyacak gögüs kafesine sahipmişim meğer... Bu kadar şaşkınken de, güzelmişiz hepimiz... Bugün ev sahibine gülümsedim biliyormusun... Suratsız patron “sende bir değişiklik var bügünlerde” dedi.. Yürüyorum ama ayaklarım değmiyor ki yere... Sabahları mutlulukla uyanıyorum, uyanık rüyanın içindeyim sanki... Ayaklarım titriyormuş hala benimde, elimi kolumu koyacak yer bulamıyormuşum. Ah o usta olduğum kelimeler var ya... Onlar uçuşuyormuş beynimden benimde... Düşünceler ses olurken, anlamsızlaşıyormuş. Sadece susmak ne güzelmiş. Bu acemilik, bu hafiflik.... “
Dinlemeyi tercih ettim, doyasıya anlatsın diye... Çünkü yaşadığı bana da mutluluk olarak dönüyordu, sözcüklerle...
"Dünya’ya gol atıp duruyorum” diye cevap verdi.
Biraz yaramaz ve biraz şaşkın bir mimik vardı yüzünde...
“Gol ?” dedim gülümseyerek...
Gülümsedik beraber...
Aşık olmuştu. İçine ergen biri kaçmış gibi şaşkındı. Nerden başlayacağını bilmiyordu. Belki de sözcüklere dökemiyordu hislerini... Kelimeler her zaman taşırmıydı, yüklendikleri anlamı peki ?
Yüzündeki yandan gülüş, bana da bulaşmıştı ister istemez..
“E bu harika bir haber” dedim..
Öylesine bir hali vardı ki, içindeki pırıltı dışına taşıyordu. Sonra tüm detayları geçip, anlatmaya başladı.
“Su yüzüne çıkmışım, denizin dibinden nefessiz çıkardığım bir avuç kum var elimde... Dondurabiliyorum sanki zamanı... Küçülüyorum, büyüyorum, çocuklaşıyorum bazen, devleşiyoruz beraberken... Tüy oluyorum, hafifliyorum.... Bedenimden havalanıyorum... Bazen kale duvarı oluyorum, korumak istiyorum onu kendimden...”
“Ne güzel duygular bunlar, hayata gol atmak böyle birşey demek ki” dedim istemsizce..
“Dünyaya gol attım sanki.. Koca dünyayı yenmişim, şampiyonum... Zamanın bir adım önüne geçmişim, şu ana bakıyorum bir dakika ilerden" dedi.
Durduk, gülümsemimiz yüzümüzde... Kalenin öbür tarafına geçtik... Yuvarlanarak ağlara değdik, içimizdeki tüm seyirci çığlıklarla yerinden zıpladı, kolları havada mutluluk dansı yaptı beraber. Top toprağa henüz değmiş değildi.
“Herşeyden daha güçlü hissediyorum kendimi... Yüreğimin böylesine kabardığında, onu taşıyacak gögüs kafesine sahipmişim meğer... Bu kadar şaşkınken de, güzelmişiz hepimiz... Bugün ev sahibine gülümsedim biliyormusun... Suratsız patron “sende bir değişiklik var bügünlerde” dedi.. Yürüyorum ama ayaklarım değmiyor ki yere... Sabahları mutlulukla uyanıyorum, uyanık rüyanın içindeyim sanki... Ayaklarım titriyormuş hala benimde, elimi kolumu koyacak yer bulamıyormuşum. Ah o usta olduğum kelimeler var ya... Onlar uçuşuyormuş beynimden benimde... Düşünceler ses olurken, anlamsızlaşıyormuş. Sadece susmak ne güzelmiş. Bu acemilik, bu hafiflik.... “
Dinlemeyi tercih ettim, doyasıya anlatsın diye... Çünkü yaşadığı bana da mutluluk olarak dönüyordu, sözcüklerle...
Beraber gülümsüyorduk.. Dünyaya Gol atan bir adamın mutluluğuydu. Hayatı boyunca orta alanda top koşturmuştu, iyi bir pasördü, hep beraber ulaşılan başarıların kahramanlarındandı. Ama bu sefer tüm oyuncuları geçmiş, kaleyi görmüştü ve anladı ki *top yuvarlaktı.
Bir gol, başkasını getirmişti, sonra bir diğerini... Aynı para parayı çeker gibi, Aşk aşkı çekmiş, yeni aşklar doğurmuştu içinde...
"Hadi" dedi. "Bu aşk yine acıktırdı beni... Kalk, birşeyler yiyelim. "Hesabı ödedik, kol kola girerek caddeye çıktık.
“Aşık insanın enerjisi lazım herkese... Herkes aşık olsa, hepimiz uçarak dolaşsak ve böyle şapşal şapşal gülümsesek keşke...”
Bu sözümü iltifat saydı, devam etti gülümsemeye..
Parkın köşesindeki büfede birşeyler yemeğe karar verdik. Minik hasır taburelere oturduk, siparişlerimiz geldi. Ben gözlemimi dişlerken, o da ekmek arası köftesini yiyordu. Sonra bana döndü.
“Baksana, Şu ciddiye aldığımız Dünya, ekmek arasına girse,
o açlıkla ağız dolusu bir ısırık alsak şöyle...
“Ohh bee” dermiyiz..
Yedim seni be dünya.. !!!”
Kahkahalarla gülmeye başladık.
Sessizlik içinde yemeklerimizi yemeye ve zamana attığımız golün ihtişamının tadını çıkarmaya devam ettik...
Zamanda yuvarlaktı nasıl olsa...
Saatler döner, günler döner, aylar döner
Yıl 365 çeker..
Ama biri var ki,
zamanı biriktirir..
gol atmaz mı?
4 yılda bir...
4 yılda bir...
.
..
12 yorum:
“Aşık insanın enerjisi lazım herkese... Herkes aşık olsa, hepimiz uçarak dolaşsak ve böyle şapşal şapşal gülümsesek keşke...”
KEŞKE... :))
ne mutlu ayakları yerden kesilip, şapşal şapşal gülümseyip, kelimelerini kaybedene... :)
EY Aşşkk:) bul bizi,
bizde bu duyguları yaşayalım, ayaklarımız yerden kesilsin:)
dusuncesı bile nasılda bir heyecan yarattı:)
sevgiler,
pırıltılı cadı..
Burcum, seni okudukca benim de yüzümde belirdi böyle sapsal sapsal bir gülümseme, keske hep o duygularla dolasabilsek:)) Ellerine, yüregine saglik arkadasim:))
Var mı diye soruyorsun bana. Var diyorum. Hemen burada, bak yanıbaşında, avuçlarının arasında, sokakta, belki de her köşe başında, bir çocuğun gözlerinde, bukle bukle saçlarında, yaşama telaşında, o telaşın şaşkınlığında, gökyüzü mavisinde, toprak kokusunda, bir şehrin tam kalbinde, yüreğinin tam da ortasında, gördüğün her yerde, görebileceğin her zamanda...Evet hala aşk var sen görmek istedikten sonra...
diye yazmışım bir kenara okuyunca yazını aklıma geldi...ah aşk herşeyi böylesine güzelleştirebilen tek şey belki de :))
bu arada ben de gol atmak istiyorum yaaaa :)))
Supersin yine her zamanki gibi Burcu :) Ask mesk ne guzel seyler,bunu yasayabilenler ne sanslilar.
AŞK ile ,şapşal şapşal gülümseyip ,hayata gol atmaya niyet ediyorum bende Amin :))tez zamanda
Harikasın Burcucum ,teşekkürler
"Top yuvarlaktır ve maç 90 dakikadır"
Skoru merak ediyorum :)))
En çokta neye şaştım, biliyor musun ? Sevgili Burcu :)
Dünya' ya gol atmak zordur.
Sanırım iyi bir idman ve sağlam kalp gerek.
İşte o zaman en kral oyuncu da geçse karşına,
Öyle bir çalımla ilerlersin ki,
Göz açıp kapayıncaya kadar, top ağlardaaaaaa
İşte goolllllll sana. :)
Gol atamayanlar, kesin şöyle diyecektir..
Hayat Oyun Değildir, kandırma kendini.
Benden cevap onlaraaaaaaa
Sıkıştığın köşeden çık önce.
Hep orta saha, orta saha nereye kadar
Sonra "Dünya'ya bak sevgiyle"
Dünya yuvarlak değilmi ?
Top ???? O da yuvarlak...
E niye oynamayalım o zaman :))
Yaşam sana çelme takarken iyi de,
Sen bir gol atmışsın çok mu ?
Arada kırmızı kart, sarı kart
Boşver takma kafana
Yola devam :))
Yoruldun mu ?
Haydi tribüne :)
Takımına destek ver :))
Yeter ki sen sev
Aşk her yerde....
Bu sıra kendimi Hindistan semalarında uçarken görüyorum.
Neden acaba :)))
Düşündüm de , gitsem bulur muyum ?
Sevgilerimle :)
...
.
Ne güzel, aşk bulaşıcı gerçekten. Yada en azından mutluluğu bulaşıcı. Gülümseyerek okudum yazını ve yazdıklarını içimde hissettim.
Sevgili burcucum;
Dönüyorsa herşey dönen top ve dönen dünya gibi, biz de dönüyoruz dönen zamanın içinde deli gibi.Beenmayamın dediği gibi "aşk var her zaman sen görmek istedikten sonra" heryerde döndükçe dünya, birikemez zaman 4 yılda geçse zamansızlığın içinde bir gün top kalede bulur kendini.
gerçekten de aşk harika bir haber. insanın yeniden doğumunu sağlıyor sanki.ben aşksız geçen günlere, yıllara da acımıyorum.iyice özletiyor o zamanlar, değerini iyice anlamasını sağlıyor insanın.hepimize güzel aşkla dilerim.
Yine aldım satır aralarına gizlediğin temiz mis kokan havayı, çektim doldurdum ciğerlerime. Kendimi daha bir enerjik hissettim son satıra geldiğimde her zamanki gibi yine keyif içinde. Yüreğine kalemine sağlık. Sevgilerimle:))
NilambaraÇok şapşalsınız bir iltifatmış doğruysa :)
Pırıltılı cadı Düşüncesini değil
Kendisini yaşat ki
Gelsin de bulsun seni..
:)
Belgin Hep o duygularlayız da, dışarlar da mı arıyoruz sence ?
05 Mayıs, 2009
beenmaya Var gerçekten... oyle güzel var ki hemde... İstanbulda da var mı? Geleceğim görmeye :P
Demet Aşk yaşamayanlar ve yaşayanlar olarak ikiye ayrılır..
Biri dışarıda bulur içindeki yansımayı farkettireni..
Diğeri dışarıda arar, içinde göremediğini...
:)
teko Geliyor Derya..Az kaldı..
Sende inan buna...
Ben biliyorum öyle olacağını..
Filiz Diyecek birşey bulamıyorum Filiz..Valla bravo...
06 Mayıs, 2009
owl İçinde hissettiğin, sende de varda ondan..sık sık bunu hatırlamalı insan..
:)
sufi 4 yılda bir biriken gibi, arttırmalı insan kendinden, bulmalı fazlalaştırdığını...
Her yerde gerçekten... Öpüyorum sufi’mi..
Arzu Pınar
O zamanlar aşka hazırlık gibi... Herkes aşık taklidi yapsa ve buna inansa..Aslında taklit olmasa...gerçek olduğunu kavrasa..Bu nasıl dilek Arzucum :)
Haşim Arıkan Gören gözler görebilir. Aldığınız sizdendir..Doya doya kullanın derim :) Ben teşekkür ederim..
Yorum Gönder