08 Temmuz 2013

Nerdesin Aşkım, Burdayım Aşkım…. #direnayol #dönmeyiz

30 Haziran 2013, LGBT Onur Haftası'nın yıldız günüydü belki de. On binler sokağa döküldü; direnen halk bu sefer de LGBT bireylerin hakları için sokaktaydı, onlarlaydı. “Sevişe sevişe kazanacağız” dediler, “Yasak ne ayol” diye bizi güldürdüler, renkleriyle, farklılıklarıyla, zekaları, neşeleriyle birbirinden güzel insan ve onların varlığını destekleyen binlerce direnişçi yan yanaydı. Onlar vardı. Onlar hep olacaktı. Farklılıkların yok olduğu ve hepimizin önce “İnsan” olduğunu hatırlatan bir renk karnavalıydı.
LGBT Onur Yürüyüşü'nü hepiniz izlemişsinizdir. O zaman şu sloganı da duymuşsunuzdur… “Nerdesin Aşkım, Burdayım Aşkım” Bu beni hep gülümseten, ağzıma takılan bir slogan oldu. Evde, çalışırken, araba kullanırken aklıma geldikçe söyleyip durdum, gülümsedim.

Bazı arkadaşlarım bunun Cem Yılmaz’ın en son gösterisinden çıktığını söyledi. İzlemiştim ama bu kadar aklıma yer etmemiş belli ki… Bazı arkadaşlarım, “Nerdesin asker” söylemine gönderme olduğunu söyledi. Askerlikle alakalı ol(a)madığım için bilemememin normal olduğunu düşündüm. Bu sloganı söyledikçe, Gezi ruhuna uygun, Gezi'yle beraber canlanan 'ortak aklın' aslında başka bir mesajı da söylediğini hissettim.
Nerdesin Aşkım?
Sordunuz mu hiç aşk nerede diye? Aşkınız nerede diye? Ya da aşk ilişkiden uçup gittiğinde o yürek dolusu aşkı tekrar aradığınız oldu mu? Birbirlerine sırf, sevgili/eş oldukları için alışkanlıktan “Aşkım” diyen insanları görüp, kelimenin “Canım”, “Hayatım” gibi sıfatlarla değişebilecek kadar esneyebildiğini de gördünüz mü?

Sahi neredeydi Aşk?
Aradık, bulduk, kaybettik, beceremedik, yanıldık… Sonra başka bir Aşk bulduk. Aşk sandık… Nerdesin Aşkım diye sorduğumuzda, hep yanımızda, burada sandık.  Aşkın içini boşalttık bazen… Aşk biter, yerini sevgi alır, saygı alır da dedik değil mi?

AŞK?
Aşk neydi kafamız karışıktı… Bir insanın yansımasında gördüğümüz bizdi ya da ait olma hissiydi yürekten, ruhla, bir bütün olarak… O; sever, korur, hep yanındaydı, ayakların bir karış havada yaşatan, kalbini pır pır ettiren, sonsuza kadar sürecek bir şeydi.
Aşktan bahsediyoruz ama aşk aslında sevginin sonsuz kaynağında, elindeki kabınla, alıp alıp yıkanmaktı. Sevgiyle her arınışta, yeniden doğmaktı. Korkulardan arınmaktı, sen olmayandan arınmaktı, güzelliklerle bezenmekti. İçindeki o kaynağı bulabildiğin için, bulmana yardım eden surete müteşşekkür olmaktı. Sonsuza kadar, sevgiyle, büyülü bir ruh haliydi. Senden gülümseyen ve  başkalarına akacak binlerce pırıltıydı. Seni olduğun gibi sevendi, çok sevendi. Öyle bir ruh haliydi ki, ‘dünyayı turla benim için dese’, uçarak yılmadan turlatırdı içindeki güç ve şevk…  Aşk delice bir şeydi. Bir adam ya da bir kadın değildi. Onlar aracıydı. Aşk yuvada olmaktı. Çok sevildiğini tüm hücrelerinle bilmekti.
Nerdesin Aşkım, Burdayım Aşkım…
Nerdeydi bu aşk peki?  
Köşe başında tesadüf eseri çarpıştığın bir adamı/ kadını beklemek gibiydi bazen…Bazen arayarak bulunacak bir şeydi belki… Bir suretti aranan…  Sevginin kaynağına gidebilmek için elini tutabileceğin biriydi belki de… Sen hep hazırdın. O gelecekti. Belki ilişkinin içinde kaybetmiştin o seni kendinden alan kaynağa giden yolu… O eli tutup, tekrar aynı yere gidebilmek için uğraştığın olmuştu.
Soru çok güzel…
“Nerdesin Aşkım”   ve cevapta senden geliyor “ Burdayım Aşkım”…
Yüreğine bak…
Sonsuz sevgi kaynağının önündesin…
Kendini o sevgiye bula… ışıklan…parla…yüksel herşeyden…
Gökkuşağının tüm renklerinin altında huzuru, mutluluğu ve aşkı bul…
Tekrar ettiğinde yolu bulacaksın…
“nerdesin Aşkım, burdayım Aşkım….”
Aşk sende…
.
.
Brajeshwari_1 Temmuz 2013

3 yorum:

hindiba dedi ki...

böyle bir seydi, evet...

Mehtap Pasin Gualano dedi ki...

harika bir yazi...

Evren dedi ki...

aşk içinde olmaktı, içindeki en güzelin yansımasında kaybolmaktı, yeniden bulmaktı aşk yaşamak sevincini, buldurana, kaybadene, varedene şükretmekti aşk! iyi ki!