08 Ağustos 2008

Aslan Kapısı ve Meditasyon anları

Güne anlam katmak, tüm günün getirisine rağmen zor bazen.. Ama bugun özel bir gün... 8.8.8 kapısı açılırken bir de.... Bugün, 8-8-8 Galaktik Kapı Aktivasyonu denilen bir enerji değişikliği olacağı ve bu durumun 16.08.1987’de gerçekleşen kitlesel uyanış gibi insanlığın kişisel gelişiminde etkili olacağı söylenmekte... Eşi görülmemiş bir spiritüel büyüme fırsatı diye de nitelendirilen bu zaman diliminde,8. Boyutla ilgili aktivasyonların yapılandırılacağından bahsediliyor.”Geri dönüş yolculuğumuzun gerçek başlangıcına giriş kapısı”da denilen bu kapıya “Aslan Kapısı”,”Kraliyet Kapısı” da deniliyor.

*
Geri dönüş yolculuğumuzun başlangıcı olan bu kapı, kapı ararken biz bir de şimdi önümüzde açılıyor.Kapılar hep açılmayı mı bekler ? Ya da çıkış kapıları bulunmaz ya zaman zaman...
*
Bu kapı bize enerji dolu gelecek. Bu artan enerjiye saygı gösterip, onu anlama farkındalığı oluşturabilenler ve kabul edebilenler 3.boyut realitesinden, 4.boyut realitesine yükselerek yeni realiteye uyum sağlayabileceklerdir. Bu enerji auramızda eksik parçalarımızı bütünleyecek, ışıldatacak ve varolan enerjimizi yükseltecek.. Dünyayı daha yaşanır kılmak ve enerjisini yükseltmek için 3 kişinin değişimi yeterliyken bugün 8.000’den çok insanın saat 20:00 de meditasyon yapacağını düşünürsek, dünya nasıl bir yer olacak acaba?
*
Meditasyon sadece yüksek benliğimizin hayrına olup, sevgiyle ve severek- yargılardan ve negatif olumlamalardan kurtularak yapılan bir eylem aslında... Oturup niyet etmekten başka hiçbirşey yapmamıza gerek yok.. Niyet, en güçlü tohumdur evrene verilen...Ve mutlaka tomurcuk verir...Bizde bugün niyetlerimizi evrene ekeceğiz.. Kendi merkezimizde kendimiz, sevdiklerimiz ve dünya için iyi şeyler dileyerek, bunlara odaklanarak, ekeceğiz tohumları gülümseyerek...
*
Günün anlamından mıdır nedir, aklımdan hep güzel şeyler geçiyor bugun.. Bugün negatif olanları hatırlamıyorum bile... Eskiden kovardım onları.. Bugune dair çevremde ve en önemlisi kalbimde büyük bir sevgi besliyorum herşeye...İçim büyüyor sanki...Yargısız ve infazsızım hem kendime –hem gördüklerime dışımda ve içimde...
*
Zenginliklerimiz için şükrederek başlamalı... Sevdiklerimizi ve kendimizi ışığa bulamalı bugün.. Herşey ve herkesi affetmeli, sarılmalı... Evrenden dileklerimizi sunmalı, sonuclara bağlı olmadan kaygılanmadan... Bugunun özel bir gün olduğunu hissediyorum.. Bugun de dün de özel günler.. Biliyorum yarın da özel...Sanırım günün mucizesine inanmaktan geçiyor herşey...İnanıyorum..
*
Saf ve temiz kalbimi ışığa açıyorum. Işıkla beraber şefkate, şefkatle beraber bilgelige niyet ediyorum. Aklımı ve kalbimi ışığa acıyorum. Varlığımla tüm evrene pozitif duygu ve düşüncelerimi iletiyor ve evrenden pozitif enerjiler alıyorum. Varlığımı, sonsuz sevgiye ve saf ışığa açıyorum.

*
Işığınız bol olsun..

Sizden gelen, benden de size yansısın..

Evrendeki her tohum çoşkuyla açsın sonra..

ve tüm güzellikler hepimizi sarsın diliyorum..


Sevgimle..
Brajeshwari d.d / 8.8.2008
_________________________
*Meditasyon Sonrası *
Saat 19:55 te -gün kararmaya başlamadan ametistlerimizi başımızın ucuna, rose quartzlarımızı kalbimize koyduk. Tüm reiki taş setini ortamıza serdik. Birkaç tütsü yaktık. Malgamız açıktı başucumuzda.. Bizi koruyan ve ruhaniliğimizi hatırlatan güzel tulasilerimiz boynumuzda... Hare Krshna :).. Kalbimize yakın duran, Çınlayan sedir ağacımızdan bir parça ayrıca.. Saat 20:00 de bilmediğimiz, tanımadığımız evrensel arkadaşlarımız ile meditasyon yaptık aynı anda.. Önce reikiyle kendimizi dengeledik.. Sonra teslim olduk ışığa... Dışardan hoş bir esintiyle beraber, sulanan toprağın sesi geldi kulaklarımıza... Fonda Yansımalar çalıyordu.. Ney bizi götürdü kapının ucuna...
*
Sevdiğim herkesi düşündüm.. Hepsi gülümsedi, bende onlara gülümsedim.. Evrenin bitmeyen ışığından onlara yolladım teker teker.. Kalabalıklığımdan mutlu oldum.. Tüm sevdiklerim yanımdaydı.. Kızdıklarım, kırgınlıklarım geldi önüme, sarıldım sıkıca onlara da.. Çocukça bir affedişti ve basitti sarılmak... Hadi tekrar oynayalım der gibi, sarıldım unutarak... Bolca teşekkür ettim, güne- günlerin getirisine, çoğalmama, katlanarak büyümeye, sonra beni büyüten canım aileme, yola -yolculuğuma, Sevgili Gurum Srila Govinda Maharaj'a, hayat arkadaşlarıma, dostlarıma, dostluklarıma, ilerlememde bana güç veren büyük yürekli hocalarıma, ilham perilerimin bana yazdırdığına, güneşe -aya, taşa toprağa, yaşamımda var olan herşeye ve en önemlisi de aşka....
-
Sonra kaygısızca diledim.. Yolumu ve adımlarımı anlattım evrene.. Yollarımın açılmasını istedim büyümek ve ilerlemek adına... Gülümsedim dileklerime... İsteklerime...
*
Sonra sevgiyle açtım şifaya ve ışığa kendimi, evrenin ve bütünün hayrına... Doldu yüreğim.. Kalbim şişti sanki yerine yetmez gibi... Sonra başladı enerji benden -bana akmaya.. Yerle bütün olmuşken, bir ağaç kökü varlığını hissettim içimde... Ve ılık bir enerji tüm hücrelerimde dalga dalga... Tekrar teşekkür ettim.. ve tekrar tekrar...
*
Sonra uyandık..
Manzaramızdan, Ankara'ya- tepedeki evlerin flu ışıklarına, parlayan kutup yıldızına ve geceye daldık...ve gülümsedik herşeyi ve herkesi severek ...
Üstümüzde pervane dönerken, hayatta akıyordu döne döne..
Ve biz, kapıların açılmasını izledik bir süre sessizce, öylece...
içimizde..

2 yorum:

Mehtap Pasin Gualano dedi ki...

butun iyi dileklerinin sana donmesini diliyorum ben de.. sevgilerimle

Subhankari dedi ki...

gerçekten de üstümüzde pervane dönerken yana yana iki yürek olmanın "yüreklendiriciliği"ni (yürek ve yüreklendirmek kelimelerinin benzerliği tesadüf değil elbette) de taa içimizde hissederek zamanın dışına çıktık... teşekkür etmek için, dilemek için, şifalanmak için ya da sadece o anda varolmak için... akışı seyreden olabilmek için-ki büyük laf biliyorum... aslında küçük bir ritüeldi kendimize hediye ettiğimiz... ve illa özel bir zaman ya da tarih gerekmiyor aslında... ama işte bazen "bugün özel bir günmüş" mesajları itici bir kuvvet oluveriyor; rutine, alışkanlığa ya da bazen tembelliğe kaptırılmış hayatlarımızda... teşekkür ediyorum bütün kalbimle...