Geçen haftanın kurgusunu aylardır yapıyorum. Gerçeğin tamamını görmek, kabul etmek ve hareket etmek gibi bölümlerden geçtim. Etaplar yaklaşık iki ay sürdü. İki ayın sonunda, bugün başarmanın mutluluğu ve hafifliğiyle doluyum.
Bu giriş yazısı üzerine ne yaptığımı merak edenlere, "Temizlik" yaptığımı söylerken, her türlü yanlış anlamadan uzak tutmak istiyorum aklınızdan ilk dakika geçenleri... Pasaklı değilim, belirtiyim.:)
Temizlik denen şey, para ile tuttuğunuz bir yardımcınız var ise zaten hallediliyor. Bir de ütüyü de yaparsa, değmeyin keyfinize... Ya da kendiniz yapıyorsunuz tüm rutin ev işlerini... Ben oldum olası temizlik işini gözümde büyütenlerdenim. Aslında düzenliyimdir ve rutin olarak evimin temizliği yapılsa bile, bir de çok önemli bir konu var ki o da “ince temizlik..” Sadece ve sadece evin sahibinin yapabileceği cinsten olan, en incesinden olan... Evimize koyduğumuz minik detaylara göz aşinalığından dolayı alışırız ama bir süre sonra işlevini sorgulamayı unuturuz. Aynı kendi hayatımızdaki, duruşumuzdaki, bakış açımızdaki bazı detayların işlevlerini sorgulamayı zamanla unuttuğumuz gibi..
Bu giriş yazısı üzerine ne yaptığımı merak edenlere, "Temizlik" yaptığımı söylerken, her türlü yanlış anlamadan uzak tutmak istiyorum aklınızdan ilk dakika geçenleri... Pasaklı değilim, belirtiyim.:)
Temizlik denen şey, para ile tuttuğunuz bir yardımcınız var ise zaten hallediliyor. Bir de ütüyü de yaparsa, değmeyin keyfinize... Ya da kendiniz yapıyorsunuz tüm rutin ev işlerini... Ben oldum olası temizlik işini gözümde büyütenlerdenim. Aslında düzenliyimdir ve rutin olarak evimin temizliği yapılsa bile, bir de çok önemli bir konu var ki o da “ince temizlik..” Sadece ve sadece evin sahibinin yapabileceği cinsten olan, en incesinden olan... Evimize koyduğumuz minik detaylara göz aşinalığından dolayı alışırız ama bir süre sonra işlevini sorgulamayı unuturuz. Aynı kendi hayatımızdaki, duruşumuzdaki, bakış açımızdaki bazı detayların işlevlerini sorgulamayı zamanla unuttuğumuz gibi..
Geçen pazartesi gününden başlayarak, rutin temizliği yapılmış evimin ince detaylarında kayboldum. Derdim tamamen temizlik meditasyonu yapmaktı aslında. Yaptığımız işe kendimizi tam anlamıyla verip, görev gibi değil, zevkle ve eylem dışında herşeyi unutarak girişmek gerçek bir meditasyon... İnsan kafasını susturup, yaptığı işe ellerini, aklını, kalbini koyunca ne mucizeler yaratıyor hem dışında, hem de içinde... Öyleydi işte benimki de...
Herşeye kavramaya çalışan bir çocuğun zihniyetiyle, elime aldığımı ilk kez görüyormuş gibi baktım öncelikle... Ne işe yarıyor bu ? Çok kullanıyor muyum ? Kullanır mıyım ? Kalmalı mı ? Olmasa eksik mi olur ev ? Yeri neresi olmalı, raf mı –çöp mü ? Kalması gerekliyse, İçi –dışı her yeri temizlenerek bu yeni düzen için arındırılmış mı ? Sorular böyleydi. Cevapları; eşyalarla duygusal bağ kurmadan, sanki eve ilk kez girip, burada yeni bir düzen kurmaya ve yaşamaya karar vermiş bir kadın verdi. Bendim o... Üç hafta önce bir sabah aynaya bakıp mucize istiyorum hayatımda diyen o kadın... "Korkmaktan korkmuyorum, değişime hazırım, herşeye rağmen deneyeceğim" diyen ve bekleyen... Mucizeleri gelmeye başlayınca, yeni bir yaşam için yenilenmeye karar veren o kadındım.. İçini değiştirirken, evinde –yaşadığı mekanda da mucizenin ve enerjinin akışına izin vermek isteyendim..
Elime aldığım her obje, her eşya ister istemez içimde de başka başka duyguları ortaya çıkardı. Bu his; günbatımında denize nazır ufka dalmışken, gördüğümün deniz ama baktığımın içimden geçenler olmasına benziyordu. Onları sahiplenmeden, değer biçmeden, elime alıp sadece baktım. Manzara eşliğinde ruhumun fısıldadıklarından bazılarını denizin esintisine bırakıp, bazılarını sevip okşayıp, tırtıklarını törpüleyip, cilalayıp sanki kalbime tekrar yerleştirdim. İnsanın böyle bir manzaraya dalmışken aklına düşer ya eski anıları- sevgilileri, bazen gülümsetir –bazen de neden şimdi hatırlandın ki denir. Öyleydi işte hissettiklerim. Duvarda asılı duran tablonun camı-çerçevesi silinmişti ama, unutulmuştu arkasında duvara yaslanmış saklı duran kiri... Çıkardım hepsini, arkalarındaki tozları sildim. Şimdi gerçeği görebiliyordum. Güzel bir tabloydu, duvarımda güzel bir anı olarak asılmaya değerdi ve her şekilde artık temizdi. Devamlı mutfak dolabının üstüne uzanarak aldığım tencerelerim vardı bir de... Kollarımla uzanırken, her seferinde boynuma kramp girerdi. Taşınırken, sorgulamadan öylece koymuştum onları oraya... Dedim ki, alıştığın için yerini sorgulamıyorsun, onları elinin yakınına koyabilirsin halbuki.. Bunu yıllardır düşünmemiş olmaktan utandım. Bir türlü tecrübe diye saymadığım, unutmak istediğim anılarıma benzettim bu utanç hissini.. Dolaplardan en derin olan çekmeceye sığdırdım hepsini.. Sonra da kendi kendime “Tam da buraya göreymiş bunlar, nasıl da düşünememişim” dedim. Bilgisayarımın klavyesini –tuşların aralarını kulak temizleyicisiyle temizledim sonra... Sözcüklerimin arasına sıkışmış, gizlenmiş kırıntıları temizler gibiydim aslında... Klavyeye bastığım her harf ile yumuşadı kelimelerim, ak pak oldu sanki, temizlendi. Buzdolabının bir de duvara olan bir tarafı varmış benim hiç görmediğim, Türkan abla temizlenmiştir nasıl olsa dediğim... İşte öyle değilmiş. Buzdolabının eninin, hacminin, içeriğinin, işlevinin hepsinin farkındaydım ama o yanı hiç görmemişim ben... Hiç olmamış öyle bir yan... Buzdolabına anlam yüklemeden baktığımda farkettim bunu... Bu çok güzel, vazgeçilmez dediğim ama tamamında es geçtiğim o köşeyi o an farkettim içimde de... Tamamlanmış oldu böylece o dört köşe bende de... Karışık bilgisayar kablolarını düzenlerken, hayatla olan bağlarımı düzenledim sanki tekrar... Yol gibi, dizildiler yan yana, uyum içinde beraber geçtiler duvarda... Çiçeklerime su vermek yerine, kuvete taşıyıp yağmur yağdırdım üstlerine... Suyun yokluğuna -azlığına değil, berekete olan inançları kaybolmasın diye... Her yaprağın suyla beraber dirilişiyle, içimde de bolluğa olan inancımın arttığını gördüm, yine teşekkür ettim evrene.... Paltomun, sökülmeye yüz tutan düğmesini sağlamlaştırdım. Kendi içimde de son zamanlarda hayatın bana öğrettiklerini sabitledim, yaşamdaki yerleriyle ilikledim onları birbirine...
İlk gün mutfağı bitirdiğimde başım dönmeye başladı. Bu dönmeler, çok eğildiğimden, yorulduğumdan değildi biliyorum. İçimde de kopuşların, temizlenişin ve herşeyin havalanıp, yerleşmesinin nedeniydi. Sanki orada bir yerde bir tıkanıklık açıldı ve mucizenin enerjisi mutfaktan akarak, döne döne içime doldu. Bu yüzden işte, başım döndü sandım ben onu...
Şimdi dışardan gelipte kapıyı açtığımda yepyeni bir ev görüyorum karşımda.. Güzel bir enerji çarpıyor yüzüme... Baş dönmelerim hala devam etse de, izin veriyorum aksın mucize, yer alsın hem evimde –hem de yüreğimde...
Şuna yürekten inanıyorum ki, mucizeyi yaratmak ve beni sarıp sarmalamasını sağlamak aslında elimde.. O, zamanın içinde beklenilecek olan değil, gelecekte saklı değil, yokluğu kaderin bize bir oyunu değil... Sadece dualarıma bağlamıyorum artık onu, insanların hayatıma dokunuşunda da aramıyorum.. O bizde, bende, içimizde bir yerde... Yaşanmışlığımın bakmayı doğru beceremediğim bir köşesinde yada değiştirmediğim bir düşüncenin kıvrımında saklı duruyormuş yada uyuyormuş farkedilmemişliğin verdiği bıkkınlıkla belki de....
Tüm hafta temizlik yaptım.
Her gün evin minik detaylarını temizlerken, aslında kendimin kuytularımda temizlendim bende..
Mucizeleri içinde gören herkese
Sevgilerimle...
Elime aldığım her obje, her eşya ister istemez içimde de başka başka duyguları ortaya çıkardı. Bu his; günbatımında denize nazır ufka dalmışken, gördüğümün deniz ama baktığımın içimden geçenler olmasına benziyordu. Onları sahiplenmeden, değer biçmeden, elime alıp sadece baktım. Manzara eşliğinde ruhumun fısıldadıklarından bazılarını denizin esintisine bırakıp, bazılarını sevip okşayıp, tırtıklarını törpüleyip, cilalayıp sanki kalbime tekrar yerleştirdim. İnsanın böyle bir manzaraya dalmışken aklına düşer ya eski anıları- sevgilileri, bazen gülümsetir –bazen de neden şimdi hatırlandın ki denir. Öyleydi işte hissettiklerim. Duvarda asılı duran tablonun camı-çerçevesi silinmişti ama, unutulmuştu arkasında duvara yaslanmış saklı duran kiri... Çıkardım hepsini, arkalarındaki tozları sildim. Şimdi gerçeği görebiliyordum. Güzel bir tabloydu, duvarımda güzel bir anı olarak asılmaya değerdi ve her şekilde artık temizdi. Devamlı mutfak dolabının üstüne uzanarak aldığım tencerelerim vardı bir de... Kollarımla uzanırken, her seferinde boynuma kramp girerdi. Taşınırken, sorgulamadan öylece koymuştum onları oraya... Dedim ki, alıştığın için yerini sorgulamıyorsun, onları elinin yakınına koyabilirsin halbuki.. Bunu yıllardır düşünmemiş olmaktan utandım. Bir türlü tecrübe diye saymadığım, unutmak istediğim anılarıma benzettim bu utanç hissini.. Dolaplardan en derin olan çekmeceye sığdırdım hepsini.. Sonra da kendi kendime “Tam da buraya göreymiş bunlar, nasıl da düşünememişim” dedim. Bilgisayarımın klavyesini –tuşların aralarını kulak temizleyicisiyle temizledim sonra... Sözcüklerimin arasına sıkışmış, gizlenmiş kırıntıları temizler gibiydim aslında... Klavyeye bastığım her harf ile yumuşadı kelimelerim, ak pak oldu sanki, temizlendi. Buzdolabının bir de duvara olan bir tarafı varmış benim hiç görmediğim, Türkan abla temizlenmiştir nasıl olsa dediğim... İşte öyle değilmiş. Buzdolabının eninin, hacminin, içeriğinin, işlevinin hepsinin farkındaydım ama o yanı hiç görmemişim ben... Hiç olmamış öyle bir yan... Buzdolabına anlam yüklemeden baktığımda farkettim bunu... Bu çok güzel, vazgeçilmez dediğim ama tamamında es geçtiğim o köşeyi o an farkettim içimde de... Tamamlanmış oldu böylece o dört köşe bende de... Karışık bilgisayar kablolarını düzenlerken, hayatla olan bağlarımı düzenledim sanki tekrar... Yol gibi, dizildiler yan yana, uyum içinde beraber geçtiler duvarda... Çiçeklerime su vermek yerine, kuvete taşıyıp yağmur yağdırdım üstlerine... Suyun yokluğuna -azlığına değil, berekete olan inançları kaybolmasın diye... Her yaprağın suyla beraber dirilişiyle, içimde de bolluğa olan inancımın arttığını gördüm, yine teşekkür ettim evrene.... Paltomun, sökülmeye yüz tutan düğmesini sağlamlaştırdım. Kendi içimde de son zamanlarda hayatın bana öğrettiklerini sabitledim, yaşamdaki yerleriyle ilikledim onları birbirine...
İlk gün mutfağı bitirdiğimde başım dönmeye başladı. Bu dönmeler, çok eğildiğimden, yorulduğumdan değildi biliyorum. İçimde de kopuşların, temizlenişin ve herşeyin havalanıp, yerleşmesinin nedeniydi. Sanki orada bir yerde bir tıkanıklık açıldı ve mucizenin enerjisi mutfaktan akarak, döne döne içime doldu. Bu yüzden işte, başım döndü sandım ben onu...
Şimdi dışardan gelipte kapıyı açtığımda yepyeni bir ev görüyorum karşımda.. Güzel bir enerji çarpıyor yüzüme... Baş dönmelerim hala devam etse de, izin veriyorum aksın mucize, yer alsın hem evimde –hem de yüreğimde...
Şuna yürekten inanıyorum ki, mucizeyi yaratmak ve beni sarıp sarmalamasını sağlamak aslında elimde.. O, zamanın içinde beklenilecek olan değil, gelecekte saklı değil, yokluğu kaderin bize bir oyunu değil... Sadece dualarıma bağlamıyorum artık onu, insanların hayatıma dokunuşunda da aramıyorum.. O bizde, bende, içimizde bir yerde... Yaşanmışlığımın bakmayı doğru beceremediğim bir köşesinde yada değiştirmediğim bir düşüncenin kıvrımında saklı duruyormuş yada uyuyormuş farkedilmemişliğin verdiği bıkkınlıkla belki de....
Tüm hafta temizlik yaptım.
Her gün evin minik detaylarını temizlerken, aslında kendimin kuytularımda temizlendim bende..
Mucizeleri içinde gören herkese
Sevgilerimle...
.
26 yorum:
Canımcım, hasretle yolunu gözlüyorum inan 1 haftadır. Kaç defa mail atsam mı diye düşündm sonra, vardır bir sebebi dedim sustum. Temizlik iyi olmuş, çok benzeri bir durum bende de var bu aralar. Ev değiştirmek ya da değiştirmemek arasında gidip gelirke bir yandan aslında evimi ne kadar sevdiğimi fark ettim. Birden yani düzenlemeler yapmaya başladım durduk yere.
Kolun en kısa zamanda iyileşir umarım. Lohusalıkta Doğa'yı taşımaktan sinir sıkışması olmuştu. Çok uzun süre atel kullanmıştım.:( Sol koluna güzel bir olumlama benden sana: Kendimi koşulsuz seviyor ve gerçekleri biliyorum.
Ay mektup gibi yazmışım.
öptümmm
Ne güzel bir tablo ve ne güzel bir anlatım. İçine sindirsin inşaallah Evin hoşnut, misafir hoşnut daha ne ister ki insan.
Sevgilerimle
Sanki ben hafifledim, sanki ben arındım böyle, sanki bendim o çiçekler küvette üstlerine yağmur yağan... Ne harika bir yazıydı, eline sağlık :)
Seninle birlikte temizlendim, arındım ben de yazdıklarınla... Mucizelerini yaratmaya devam etmeni diliyorum sevgili brajeshwari, sarılıp öpüyorum seni!
ben de basladim nihayet bu detayli arinmaya.. Hala duygusal bagimi bir kenara birakamiyorum ozellikle kagit, kitap, not faslinda.. Bir de cok sevdigim insanlarin hic sevemedigim armaganlari var.. Ama bana onlar tarafindan verildigi icin onemliler.. bulacagim bir cevap, birgun ansizin.. bekliyorum
ev bizim uzantımız. enerjinin akışını sağlayarak, sen de rahatlamış, ferahlamışsın. ne güzel olmuş. içimden benim de temizlik yapmak geldi şimdi.
Hani bazen temizlik yaptığımızı hissederiz
ama kendimizi kandırırız.
Es geçilen köşeleri görmezden geliriz.
Kimsenin görmediği giremediği
köşeyi bizde görmeyiz. Göz görmez ama yürek bilir orda ki kiri..
Gözünün gördüğü yüreğinin bildiği yerler arındığında,
lazım olanları öne çıkarıp hayatını kolaylaştırdığında,
gereksizleri arkalara sakladığın da
belkide;
toz bezi aslında sen olduğunda
başın dönsede arınırsın..
İşte o zaman mucizenin ta kendisi olursun.
Senin yaşadığın mucize bana burdan öyle güzel göründü ki
Yakın zamanda ki arınmamı bir kez daha yaşadım sayende...
Sevgilerimle...
:)) bahar temizliği vakti gelmiş herkese.. ben de 3 haftasonu sürecek temizlik programımın ilk hafta sonunda salonun tüllerini perdelerini yıkayıp ütüledim.. ahh anneciğim "kızım şunlara iki ütü sür" derdi de "ay anne yapamam" derdim; kendi evi olunca öyle bir yapıyor ki insan.. benim ütü meditasyonumda da neler çıktı bilsen Burcucum, yok böyle bişey yaaa... mucize ütüden sonra geldi bana da.. :))
Merhaba Brajeshwari,
Yolunu gözlüyordum ve merak ediyordum, acaba hasta mı, başı dertte mi, neden yazmıyor... Sonunda geldin tekrar, kolun için geçmiş olsun dileklerimi yolluyorum, inanıyorum ki enerjin sayesinde en kısa zamanda düzelecektir.
Yazdıklarını yavaaş yavaş okudum, bitmesin istedim ve içime pencereler açtık birlikte.
Teşekkürler sana.
S.C.K.
Sevgili dost;
Bedeninde ve zihnindeki en gizli kapaklı yerlerdeki farkedememiş ya da göz ardı etmiş olduğun bir çok köşe bucağa uzanan ellerin; sanki benim içimde dokunmaktan korktuğum yerlerime dokundu ve o ücra köşelerimde bir onarım ve temizlik gerçekleştirdi.Sizler gibi dostlarım olduğu için ne kadar mutluyum bilsen.Eski bilgelerin öneri ve deneyimlerini okuyorum sanıyorum güzel yazılarında.Sevgilerimle dilek.
Hımmm... Ben de nerelerde diyordum.Demek esaslı bir temizlik.Offf benim de canım çekti şimdi.Keşke beynimin ve ruhumun o kıvrımlarında kalmış, tozları, işe yaramayan herşeyi ben de atabilsem.Hazır bahar yaklaşmışken....
temizlik.. evde öylesine yaptığın basit bir temizlik..'ten yola çıkılarak bu kadar mı iyi yazılır ya? süperdi. Olağanüstüydü.
O kalkan blokajların, baş dönmelerinin, havalanan için ne hoş ne güzel sonuçları olduğunu görüyor ve gördükçe mutlu oluyorum :))
sevgilerimle,
benimde kendi evimde, içimde sağlam bir temizlik yapmam gerekiyor aslında bahar temizliği bana yardım eder misin :)))
Evi temizlerken, kendinin kuytularında temizlenmek... bayıldım yazına. Benimde böyle bir temizliğe girişmem gerekiyor çok yakında.
hemen dolaplara ve kuytu köşelere el atasım geldi..ama yok yapamam ders çalışmam lazım , bir çalışma meditasyonu önerisi rica etsem senden, dünya kadar kitabın içindeki her satırı hüppp diye içime çekme enerjisi mesela..var mı böyle bişey, varsa nasıl.. anlat bana burcucum nolur..
Burcu cum, bende seni merak etmiştim, yenı yazını görünce iş yerinde okumadım, çıktısını aldım ve serviste okudum:)
yazına gelince, bende 3 hafta öncesinde senin dediğin gibi bir temizlik yaptm, banyomda okadar cok kullanılmayan sey varmıskı 2 kova çöp cıktı, eskiler, tarıhlerı gecmıs temızleme sütleri, tonikler. onlar hep oradaydılar aslında, gözüme öyle bir alısmıski.. hıc aklıma gelmemıs eskimis oldukları. tutunmak, alıskanlıklar nıye? hayatta belırttıgın gıbı boyle, eskılerı atamıyoruz, yada bızı uzen olayları.. eskiler gitmeliki yeniler gelsin..
harika bir yazıydı. ve ınsan brlittiğin gibi bir işe giriştiğinde hıc bıseyı dusunmuyor, benlıgınle ona odaklanıyorsun cunku..
sevgilerimle,
pırıltılı cadı.
"He who wants to change the world should already begin by cleaning the dishes."
- Paul Carvel
(bir mim gonderdim...bakarsiniz bir ara)
:)
ben artık neredeyse her ay yapıyorum, "ince" temizliğin yarattığı rahatlamayı farkettiğimden beri...:)
o mucize gerçekten içimizde mi?ordamı?birkaç dakika evvel bir mucize gerekli bana dediim pencereden dışarı baktım sonra masama yöneldim oturdum sizi okudum ve ....
size inanmak istiyorum
içimde onu bulmak istiyorum...
Yazinizi usul, usul icime sindire, sindire okudum. Bir insan bu kadar mi güzel anlatir, bu kadar mi insanin ruhuna deger, muhtesemsiniz.
Benim de hemen izin alip, su evi bir güzel dipten, tirnaga temizlemem lazim (evle beraber icmi de tabiiki).
Actigin pencereler, estirdigin rüzgarlar icin, TESEKKÜRLER.
Koluna da gecmis olsun, insallah iyilesir cabuk zamanda.
Sevgilerimle
Ozgur Turan
Özgürcüm, blog insanin eli ayagı oluyor.Nasil hayatımıza girmiş. Bende yazmadıkca, merak edildigimi biliyorum.Bundan keyif alırken, bazende ihmal ediyormuşum gibi bir his kaplıyor içimi..Gidiyor geliyor düşünceler böyle... Merak ettiğin için teşekkür ederim..
Kolum iyi.. En güzel tarafı artık bazı işleri yapamiyor oluşum :)
tutsak
Teşekkür ederim. Toz bezi ve temizlik yazıma, ilk erkek olarak sizden yorum geldiği için, bu onur madalyasını size takmak istiyorum izninizle :) Bir digeri de Sevgili Abi’me...
Demet
Bende başlayan, size ulaşmış ne güzel... Böyle dağılmıyor mu tüm enerji zaten.. Güzellikleri büyütelim, dağıtalım boşalan yerlere...:)
afrodelfino
Hepberaber canım benim.. Beraber daha güzel mucizeleri paylaşacağız, biliyorum...
Mehtap P.G
Hediye sana verilince artık senin oluyor.Onu ne yapmak istedigin de sadece ve sadece senin insiyatifinde... Ya onların enerjilerini değiştir değerlendir, ya da ver bence sevebilecek başka birine.. Ama bence de cevabı bekle... Yine de sende yük olmasına izin verme böyle... Her hediye kullanılabilir olmuyor malasef..
Arzu Pınar
Herkesin içindeki temizlik canavarını dürttüm sanırım :)
Filiz
Yazımı bu kadar güzel tamamladığınız için teşekkür ediyorum.. Sanırım sizin temizliğiniz çok başarılı olmuş. Baksanıza, ben bu kadar çok cümleyi döndürerek bunu anlatmaya çalışmıştım oysa.. :) Sevgilerimle...
Cheetos
Ütü meditasyonumdan uzak duruyorum Cigdemcim.. :) Kimbilir ne yakıcı şeyler çıkar benden.. Kırışıklıkları düzeltirken.... ( Aslında yapmadığım şey değil ama, solak olup –sol kolumu kullandığım ve bu sinir şıkışması nedeniyle ütü bana yasak... :)
S.C.K
Merak edildiğim için teşekkür ediyorum. Sevgilerimi yolluyorum, pencereleriniz açık kalsın dileklerimle...
sufi
Canım Dilek’cim.. O kadar güzelsin ki,yazı olarak bana ulaşan kelimelerin bile kalbimde kapıları açıyor, ferahlatıyor ve mutlulukla dolduruyor içimi... Doğal temizlik bu yaptığın, bir de boşalttığın yere güzellikler katıyorsun ya..Bir tanesin..
LOYA
Gülüyorum.. Doğal etkileşim bu olmalı... :) İstediğin şey, bir süre sonra eyleme geçiriyor seni... Doğru zamanda başlayacaksın biliyorum...
Abi
İçime bir gündelikçi kadın kaçtı..:) Onlar ne bilgedir diye düşünüyorum şimdi... Bir madalya da size, toz bezi ve temizlik mucizesi okuyan abi’me..
Nilambara
Bundan sonra, hayatımda bir tıkanıklık mı var hemen toz bezine sarılacağım :)
Öper ben..
beenmaya
Ederim canım.. Öğle yemeği ve yevmiyesi öpücük karşılığında
owl
Köşeleri silerken beni hatırla Bir de el emeği çanta bulur da, bunu atayım kullanmıyorum dersen, bu tarafa yolla... Çanta rafımı hayli boşalttım da... : )
funda
Çalışmak, öğrenmek için , bilgilenmek için ya hani Funda.. Şimdi sana sihiri söyleyeceğim..
Sen aslında o bilgilerin hepsini biliyorsun.. İçindeki her satırı, her noktayı... Sadece hatırlamak için okuyorsun, düşün bir bunu... :)
Pırıltılı cadı
Ben makyaj malzemelerimi attığımda, yüzümün güzelleştiğini hissettim. Onların varlığı, ciltte ihtiyac uyandırıyor sanki.. Simdi sende de aynı etkiyi yaptigini görüyor musun acaba :)
Popdater
:) Ne güzel demiş... Teşekkürler Emrahcım..
Basak
Sen yakında temizlik adına, duvarları yıkmaya başlayacaksın gibi geliyor Başakcım...:)
hayalcianne
Bana değil kendinize inanın.. İnanmayın ya da.. İnanç, inanmak isteyenin çabasıdır.. Sadece bilin..Orada.. Aramakta, bulamayanın çabası... Görün derim.. Baktığınızda, görün... Ben görüyorum sizde, bakın hala orada..:) Sevgiler...
Belgin
Güzel yorumunuz için ben teşekkür ederim.. Sizde varolmayanı, göremezsiniz başkasında.. O yüzden muhteşem olan sizsiniz aynı zamanda...
Böyle bir enerjiyle hep beraber dünyayı temizleriz biz bence.. :)
Sevgili Burcu bu nasıl bir yazım stili, nasıl bir kalem dir ki, her birini okuduğumda yüzümde bir gülümseme beliriyor, içim huzur doluyor. Harikasın gerçekten. Bu dünyada senin gibi insanlara o kadar ihtiyaç var ki. İyi ki varsın, burada yazıyorsun, bize seni okuyoruz. Sevgilerimle:))
Sevgili Haşim,
Ben utanırım böyle güzel iltfatlarınız karşısında.. Çok Teşekkürler...Günümü aydınlattı sözleriniz.. Hepimiz, iyi ki varız ve beraber büyümeyi böyle öğreniyoruz..Teşekkürler tekrar, ve kucak dolusu sevgiler...
Sevgili Burcu,
Ne zaman sonra geldim yanına. Gelmek istedim. Sonra bu yazını buldum. Sonra bütün gün Yalın'ın oyuncaklarını kutu kutu ayırırken, çoraplarını tek tek dizerken içimden yeni bir ben çıktı. Sonra beni durduk yere google'a götürdü. Çakralarla buluşturdu. Kitaplıktan bazı kitapları elime tutuşturdu. Sonra da... burdayım işte. Mutluyum.
Yorum Gönder