13 Eylül 2008

Büyümenin şerefine...

..

Büyümenin Şerefine: Gölgelerimizle barışmanın uzun yolculuğunda/ Dem olsun Aşk ile...

...

( 2.fotograf en sevdiğim salyalı çocukluk fotoğrafımdır.. Annem beni sokaktan toplamıştır.. Ağzımda koca bir sakız vardır.. Gülerken, tükürüklerim üstüme dökülecek kadar mutluyumdur.)
..
Dünyada 16 milyar insan ile aynı şeyi kutluyorum bugün.. Doğum günümüzü.... Dolayısıyla sadece bana özel değil.... Gördüğünüz gibi hep beraber büyüyoruz.. Hepimiz eşsiz de olsak...


Özel günleri sevmiyorum.. Başrolde ben olunca geriliyorum niyeyse... Ama içimi sorarsanız çok çoşkuluyum.. Zamanı parçalara ayırmak için bir neden belki de doğum günü... Yeniden doğmak, yeni yaşın için yeni hayaller kurmak, kararlar almak adına... Diğer 364 gün için yeniden doğmadığımı söyleyemem... Doğuyorum...Her gün büyüyorum..

Ama bugün o büyümenin devri geliyor, hanendeki yaş bir artıyor işte.... Yaşımla aram hep iyi oldu.. Sayıdan ibaret gördüm hep yaşımı.. Bu yüzden hep rahat olacağımı biliyorum...

Bu doğum günümde gerçekten yeniden doğmak istiyorum... Yeniden doğuşun içinde dileklerim, kendim için yapmak isteklerimin yanı sıra, hep özlediğim çoşkulu bir ruh halim var ki üzerime yakışan ( ama unuttuğum son zamanlarda), onu tekrar yaşatmaya karar verdim.. Arıyorum, biliyorum yakında bulacağım...

Bir insanın yaz tatilini bekler gibi doğum gününü beklediği olmaz heralde... Ben ise, bırakın beklemeyi bugün tüm gün masanın altına saklanmak istiyorum çoğu zaman... Çünkü her an bir yerden bir supriz çıkacak diye ürküyorum... Ya da birşey olacak ve nedeni ben olacağım bunun, yüzüm kızaracak, ellerimi koyacak yer bulamayacağım, gözlerim dolacak sonra sinirlensem mi – ağlasam mı arada kalacağım... Doğum günümü kutlayanlara, teşekkürüm az kalacak sonra – mahçup olacağım korkumda bir yandan... Niye böyleyim bilmiyorum... Genelde sırf bu yüzden 14 eylülde gerginlikten, yorgun düşmüş buluyorum bedenimi... 15 eylülde kendime gelip, hanedeki sayının değiştiğini farkediyorum... Ben Başak Burcuyum... Beni bir ton buğday ile tehdit edebilirsiniz... Bilmediğim, idrak edemediğim herşeyde panik esiyor ruhumda....

Ama bugün tüm bunları boşverdim.. Bu konuda da büyümeye karar verdim... Almaya açığım... Koltuğun arkasından aniden biri ellerini kocaman açıp, "Suprizzzz" derse korkmayacağım... Bağırmak mı geliyor ona- o an içimden, bağıracağım yılların tüm gerginliğini atarak..... ve diyeceğim “ yıllardır bundan korkuyordum, napıyorsun orada... Bağırırım tabi ...” ..." Özür dilerim, supriz yaptın di mi , bitti mi , başkası yok koltuğun arkasında di mi ? ya da mutfakta ? "..
Geçen gün otoparkın girişine biri “Burcu hoşçakal. GG” yazmış fosforlu bir sprey ile... Otoparka dönerken heyecandan duvara tosluyordum... Çocuk heralde, veda ediyor olmalı bizim apartmanda oturan sevgilisine diye düşünemedim... Uzun süre bana yazmış olunabilir mi diye şüpheye düştüm.. Ne güzel- suprizli bir veda dedim hatta... Gülümsedim... (Bir yanım suprizi reddederken, bir yanımda kaşınıyor böyle gördüğünüz gibi...) Otoparkın, üst katlardan görünen yerine de birşey yazmaya kalkışmış ama becerememiş... “Of “ dedim, balkondan sarkarken bakardım –şaşırırdım bir daha, ne güzel olurdu.. Ne yazacakmış ki diye uzun uzun olasılıkları düşündüm... Sonra güldüm kendime bunu yazan G.G de kim bilmeden, delirdim ben sanırım diye...

Suprizleri seviyorum..Yapmaya bayılırım... Ama biri bana "sana suprizim var" dediğinde –tüm detayları bilmem gerekiyor, anlıyor musunuz... (deliren halimle anlıyor musunuz dedim bu cümle de) Ya da suprizi hissettiğim zaman, bendeki algı kası performans üstü çalışıyor, yoruluyorum... O yüzden çoğu insan bilir, supriz yok Burcu’ya...

Bugün biraz daha büyüyorum, büyümeyi red eden bir bünyem olsa da- özlesem de çocukluğumu sıkça... Bugün belki de çocukluğuma en yakın mesafedeyim... Bugün yıldönümü bu güzel günün... Doğmuş olmaktan çok büyümeyi kutladığım, içimde çocuksu bir sevinç ile....

Bu sevinci salt kendime mal edemem.... Bence en çok anneler ve babalar kutlanmalı doğum günlerinde... Doğurmanın yüceliğini biliyorum... Emekle büyütmenin ne sabır işi olduğununu da biliyorum.... ve Seni yaşamın boyunca kötülüklerden korumak, mutlu bir hayatın olması adına edilen dualarla, karşılıksız severek büyütülmenin de ne demek olduğunu biliyorum... Şükürler olsun..

Büyüyorum... Yaşamımda beni misafir edip, bu güne getiren büyük gönüllü ailemle, onların üzerimde tılsım gibi kuşattıkları iyi niyetler ve desteklerle, sevdiklerimin her zaman yanımda ve kalpten hissettiğim varlıklarıyla, öğrendiklerim, düşüp incindiklerim, hayal kırıklıklarım, mutluluklarım, tecrübelerimle bugün olduğu gibi her yeni gün büyüyorum...

Yıllar önce bir hediye almıştım bugün... Çok sevdiğim bir arkadaşım bir kutu verdi bana...“ Çok düşündüm, ve ben sana en uygun hediye bu olur diye düşündüm” dedi yüzüme bakarak.. Çok merak ederek aldım kutuyu... Kutunun içinde kolye olabilirdi, kutunun içinde çikolata olabilirdi, kutunun içinde kutu olabilirdi.....
*
Bana uygun hediyeyi düşünemiyordum... Heyecan ile açtım kutuyu..Pamukların üstüne konulmuş bir deniz kabuğu, bir kuş tüyü ve bir çakıl taşı çıktı... İçine de bir not düşmüştü...
...
Bu deniz kabuğu denizlerden senin için yollandı, bu kuş tüyü bulutlara değdi gökyüzünde ve yeryüzüne rüzgar ile bırakıldı, bu çakıl taşı toprağın binbir evresinden geçti ve sonunda seninle olmak istedi......”

Hep bu hediyeyi düşünüp mutlu oluyorum, gözlerim doluyor... Doğum gününde verilecek en güzel hediye koca bir yaşamdı bana... Ve çakıltaşları benimle yaşamak isteyen, ve yüzüme esen rüzgar,.. denizin kokusu burnuma çalınan,.. ve biraz gözyaşı tuzlusundan, biraz kahkaha tatlı olanından,... sevdiklerim, dostlarım, ailem ve hissettiğim herşey, gördüğüm her detay, benimle yaşayan herşey en güzel hediye bana... "Keşkeler" den çok, " iyi ki" diyebildiğim bir hayatım var.. Şükürler olsun...

Bugün biraz daha büyüdüm...
Ve yaarın biraz daha büyüyeceğiim...
En sonunda da kocamann bir kız çocuğu olacağım.... :)

____
13 eYLÜL 2008 / 33
(Doğum günü pastam ve Subhankari'nin sabah suprizi Çiceğimin fotograflarınıda doğum günüm sonrası ekledim..)

10 yorum:

Nilambara dedi ki...

İyi ki doğmuşsun...
İyi ki içindeki coşkulu cocuğu büyütmeden korumuşsun...
İyi ki kocamann bir kız cocuğu olmak için acele etmemişsin...

Gülerken tükürüklerin üstüne dökülecek kadar MUTLU OL daima,
hep o sokaktan toplanmış, ağzında kocaman sakızlı şahane kız cocuğu OL
ve hep yüzünü güldüren,gözlerini yaşartan koca yaşamlar sunsun sana hayat...

İYİ Kİ VARSIN...
ND

Mehtap Pasin Gualano dedi ki...

cocukluk fotograflarindaki o gulus, yuzunden hic eksilmesin.. Iyi yasa, guzel yasa, saglikli, doya doya, sevdiklerine ve sectiklerine doya doya yasa.. kutluyorum

Vladimir dedi ki...

Nice mutlu senelere. Dogum gununuz kutlu olsun.

berrin dedi ki...

burcu cum
sağlık - mutluluk - huzur - şans seninle olsun...doğumgününü kutluyorum

Adsız dedi ki...

ben de pek sevdim çocukluk fotoğraflarını.. o gülüşleri tüm yaşama taşıdığında bence senden mutlusu yok..
keyifli kocaman bir kız çocuğu ol..:)
sevgimle..

Brajeshwari dedi ki...

teşekkür ediyorumm...
Mutluluğum yorumlarınızla bir kez daha artti...

Gülücük:)

Arzu Pınar dedi ki...

doğum günün kutlu olsun...güzel ve keyifli büyümeler...

:)den dedi ki...

Merhaba Burcu,
Tatildeyken kaçırdığım tüm yazılarını okudum sevinçle. Yorum yazacağım ama sonra, daha geniş bir zamanda!
Hatırlatayım; tarafımdan sobelendin! Nedir bu sobelenmek? Bloglararası bir oyun. Ben de yeni öğrendim. Blogumda sorulan soruların cevaplarını verip, ben de başkalarını sobeledim. Bunlardan birisi de sensin.
Sevgiler...

Brajeshwari dedi ki...

teşekkürler arzu
teşekkürler vladimir

gülden hoşgeldin:)

kelebeklerözgürdür dedi ki...

arkadaşın sana "hayat"ı hediye etmiş...çok güzel bir hediyeymiş sahiden...daha güzelini düşünemiyorum...