*
Gece bir gün sonraki işleri düşününce, nasıl yetişeceğim dedim. Kopyalanmayı düşündüm o an.. Sonra bu düşünce ile rüyaya daldım. Kopyalanmak isteyerek belki, kopyalanarak uyanırım diye belki de..
.......
Burcu kopyalanan Dolly’leri sayarken uykuya daldı.. Sabah çalar saatiyle uyandı. Hızlı bir kahvaltı yaptı ayaküstü... Kopyası olan diğer Burcu çift kişilik yatakta döne döne uyumaya devam etti.. Ne güzel rüyalardı onlar.
Burcu sonra gardrop savaşına başladı. En rahat ve en uygun kıyafet savaşı da deniyordu buna. O yatak odasında üstüne giyecek birşeyler ararken, neyseki Kopya olan uyanmış, banyo keyfiyle kendini şımartıyordu.
Burcu, makyajına son noktayı koydu. Çantasına götürülecek son şeyleri yerleştirdikten sonra evine özlemle baktı ve kapıyı çekti. Kopya, banyodan çıkmış, bornozuyla salonun en güzel köşesine yayılmış, kahvesini yudumlarken bir yandan da gazeteleri gözgezdiriyordu. Çıplak ayaklarını şubat ayının yalancı güneşi ısıtıyordu. Bundan keyif aldığı belliydi...
Burcu ofisin kapısını açtı.. Etrafı düzenlemeye başladı. Dikkati dağılmadan çalışması için ofiste yaptığı sabah rutinlerine girişti.. Kopya, arabasına bindi kuaförün yolunu tuttu:)
Burcu günün koşuşturmasına başlamıştı bile.. Elindeki yapılacaklar listesine baktı. ”Kopyalanmak istiyorum“ dedi sonra... Kopya olan, tam da bu düşüncenin üstüne ofisten girdi... Kendine bir kahve hazırladı. Kuaförde yapılmış saçlarını düzeltip, Msn’e girdi..” merhaba irem”...:)
Burcu bir yandan Nedim bey’in istediği kurumsal kimliğini tasarlarken, diğer programda projenin detaylarını yazıyordu. Mazhar bey aradı, dergideki değişiklikleri acil olarak istedi.. Kopya saatine baktı.. Öğle tatili de yaklaşıyordu.
Burcu gereken mailleri atti.. Aranması gerekenleri aradı.. Yapması gereken işe geri döndü. Ablası aradı “düğün davetiyesinin ne olduğunu” sordu . Babası aradı “Almanya’da ki firmaya mail geç” dedi.. Burcu işi bıraktı düğün davetiyesini Almanyadaki firmaya mail geçti. Kopya, “öğle tatili geldi”..”çıkıp arkadaşlarımla kahve içeyim..” dedi...
Burcu henüz acıkmamıştı.. Araya giren işlerini halledip, işine döndü. Saat 5’te olan görüşmeye kadar yetişmesi gerek bu çalışmanın diye düşündü.. Kopya, kahve sonrası minik çaplı bir tunalı vitrin gezisine çıkmıştı o arada..
Kapı çaldı. Muhasebeci geldi.. Burcu bilgisayardaki işini bıraktı. Muhasebeci kızın sorularına konsantre oldu..”Hızlı davranıp, gider mi yoksa oturur mu her zamanki gibi saatlerce” diye düşündü içinden... Telefon çaldı Mazhar bey, maili alamadiğini bildirdi.. Annesi aradı o anlattığın yemek tarifini bana basıp getir dedi.. Aşağıdaki kuyumcu çocukta aynı anda muhasebeciyle pişti oldu. Muhasebeci “hadi ben gideyim “ dedi. Kuyumcu “bilgisayarınızda bir ismi el yazısıyla yazabilir misin dedi, kolye yapacağız da" .. Kopya, öğlen kahvesi ve gezintisinden geri döndü. Aldığı dergilere bakmak için yeşil koltuğa gömüldü.
Son dakika, bankaya gitmesi gerektiğini hatırladı Burcu.. Toplanıp koşarcasına bankaya yetişti. Önündeki 20 kişilik sırayı beklerken acıkmaya başladığını hissetti.. Ofise dönerken bir simit aldı en hızlısından,... Kopya internetin başına oturmuş, maillerini check etmiş, gülümsüyordu...”Seni matbaacı aradı” dedi..
Simiti bir köşeye fırlatan Burcu, hemen matbaayı aradı.. Matbaacı adam, “musaitseniz deneme baskıya bakmanız için size davet edecektim, siz bakmadan baskının tamamına geçmiyim” dedi.. Burcu bu önemli iş için, üstünü çıkarmadan arabasına bindi. Masadaki simidin susamlarını parmaklarıyla toplayarak yedi Kopya, yanına da güzel bir çay doldurdu..
Burcu, matbaadan ofise dönüş yolunda araba kullanmaktan çok sıkıldığını düşündü.. Zengin olursa hiçbirşey değil, sadece bir şöför tutmaya karar verdi.. Ofise vardığında 5'te olan görüşmeye yetişmek için bir saatinin olduğunu farketti.. Neyseki bilgisayar boştu. Kopya yeşil koltukta azcık kestirmekteydi...
Burcu kopyalanan Dolly’leri sayarken uykuya daldı.. Sabah çalar saatiyle uyandı. Hızlı bir kahvaltı yaptı ayaküstü... Kopyası olan diğer Burcu çift kişilik yatakta döne döne uyumaya devam etti.. Ne güzel rüyalardı onlar.
Burcu sonra gardrop savaşına başladı. En rahat ve en uygun kıyafet savaşı da deniyordu buna. O yatak odasında üstüne giyecek birşeyler ararken, neyseki Kopya olan uyanmış, banyo keyfiyle kendini şımartıyordu.
Burcu, makyajına son noktayı koydu. Çantasına götürülecek son şeyleri yerleştirdikten sonra evine özlemle baktı ve kapıyı çekti. Kopya, banyodan çıkmış, bornozuyla salonun en güzel köşesine yayılmış, kahvesini yudumlarken bir yandan da gazeteleri gözgezdiriyordu. Çıplak ayaklarını şubat ayının yalancı güneşi ısıtıyordu. Bundan keyif aldığı belliydi...
Burcu ofisin kapısını açtı.. Etrafı düzenlemeye başladı. Dikkati dağılmadan çalışması için ofiste yaptığı sabah rutinlerine girişti.. Kopya, arabasına bindi kuaförün yolunu tuttu:)
Burcu günün koşuşturmasına başlamıştı bile.. Elindeki yapılacaklar listesine baktı. ”Kopyalanmak istiyorum“ dedi sonra... Kopya olan, tam da bu düşüncenin üstüne ofisten girdi... Kendine bir kahve hazırladı. Kuaförde yapılmış saçlarını düzeltip, Msn’e girdi..” merhaba irem”...:)
Burcu bir yandan Nedim bey’in istediği kurumsal kimliğini tasarlarken, diğer programda projenin detaylarını yazıyordu. Mazhar bey aradı, dergideki değişiklikleri acil olarak istedi.. Kopya saatine baktı.. Öğle tatili de yaklaşıyordu.
Burcu gereken mailleri atti.. Aranması gerekenleri aradı.. Yapması gereken işe geri döndü. Ablası aradı “düğün davetiyesinin ne olduğunu” sordu . Babası aradı “Almanya’da ki firmaya mail geç” dedi.. Burcu işi bıraktı düğün davetiyesini Almanyadaki firmaya mail geçti. Kopya, “öğle tatili geldi”..”çıkıp arkadaşlarımla kahve içeyim..” dedi...
Burcu henüz acıkmamıştı.. Araya giren işlerini halledip, işine döndü. Saat 5’te olan görüşmeye kadar yetişmesi gerek bu çalışmanın diye düşündü.. Kopya, kahve sonrası minik çaplı bir tunalı vitrin gezisine çıkmıştı o arada..
Kapı çaldı. Muhasebeci geldi.. Burcu bilgisayardaki işini bıraktı. Muhasebeci kızın sorularına konsantre oldu..”Hızlı davranıp, gider mi yoksa oturur mu her zamanki gibi saatlerce” diye düşündü içinden... Telefon çaldı Mazhar bey, maili alamadiğini bildirdi.. Annesi aradı o anlattığın yemek tarifini bana basıp getir dedi.. Aşağıdaki kuyumcu çocukta aynı anda muhasebeciyle pişti oldu. Muhasebeci “hadi ben gideyim “ dedi. Kuyumcu “bilgisayarınızda bir ismi el yazısıyla yazabilir misin dedi, kolye yapacağız da" .. Kopya, öğlen kahvesi ve gezintisinden geri döndü. Aldığı dergilere bakmak için yeşil koltuğa gömüldü.
Son dakika, bankaya gitmesi gerektiğini hatırladı Burcu.. Toplanıp koşarcasına bankaya yetişti. Önündeki 20 kişilik sırayı beklerken acıkmaya başladığını hissetti.. Ofise dönerken bir simit aldı en hızlısından,... Kopya internetin başına oturmuş, maillerini check etmiş, gülümsüyordu...”Seni matbaacı aradı” dedi..
Simiti bir köşeye fırlatan Burcu, hemen matbaayı aradı.. Matbaacı adam, “musaitseniz deneme baskıya bakmanız için size davet edecektim, siz bakmadan baskının tamamına geçmiyim” dedi.. Burcu bu önemli iş için, üstünü çıkarmadan arabasına bindi. Masadaki simidin susamlarını parmaklarıyla toplayarak yedi Kopya, yanına da güzel bir çay doldurdu..
Burcu, matbaadan ofise dönüş yolunda araba kullanmaktan çok sıkıldığını düşündü.. Zengin olursa hiçbirşey değil, sadece bir şöför tutmaya karar verdi.. Ofise vardığında 5'te olan görüşmeye yetişmek için bir saatinin olduğunu farketti.. Neyseki bilgisayar boştu. Kopya yeşil koltukta azcık kestirmekteydi...
Zamanla yarışarak 5’te ki randevu için son çıktıları aldı. Hepsini güzelce dosyaladı.. Kopya, kendi hikayelerinden birini Tofu’ya yazmak üzere bir word dökümanı açtı.. Nilambara’ya msn’den bir gülücük yolladı..
Burcu, saat 5 randevusundan alnının akıyla çıktığı için biraz rahatlamıştı.. Kopya ise, internette akşam yemeği için tariflere bakınıyordu o ara...Burcu ofise döndü, yarın yapılacakları listeledi ve Kopya’nın istediği tarif için gerekli malzemeleri almaya supermarketin yolunu tuttu ikisi..
Supermarketten Burcu’nun ihtiyaç listesi ve Kopya’nın istek listesini torbalarla yüklenerek çıktı. Eve girdiklerinde Kopya, Güçlü’ye sevgiyle sarıldı.. Burcu tüm gün açtı ve açken bin kaplan gücündeydi. Gözü hiçbirşey görmez halde mutfağın yolunu tuttu..
Kopya gün içinde neler yaptığını Güçlü ile keyifli bir sohbet içinde anlatırken, Burcu hem yemeği hazırlamış hem de minik minik mutfagi yola getirmişti..
Üçü hep beraber yemeklerini yediler sonra... Burcu üstünü değiştirip, bilgisayarda eve getirdiği işleri halletmek için çalışma odasına geçti.. Güçlü ve Kopya kahkahalar içinde çizgi film izliyorlardı içerde...
Uyku vakti gelmişti.. Neyseki yarının işlerini birazcık hafiflettim diye düşündü Burcu...
”Hadi yatma zamanı artık”..
Burcu günün yorgunluğu ve uyku özlemiyle hiç zaman kaybetmeden yatağına girdi.. 4 saat uyuyabilecekti çabuk olmalıydı.. Kopya, Cildini temizledi önce.. Göz makyajını sildiğinde Burcu rüyaya dalmıştı bile... Kopya, günlerdir elinden düşürmediği kitabını açtı, 30 sayfaya yakın okudu.. Ne harika bir gündü dedi içinden sonra... Biraz reiki verdi kendisine...
Burcu günün yorgunluğu ve uyku özlemiyle hiç zaman kaybetmeden yatağına girdi.. 4 saat uyuyabilecekti çabuk olmalıydı.. Kopya, Cildini temizledi önce.. Göz makyajını sildiğinde Burcu rüyaya dalmıştı bile... Kopya, günlerdir elinden düşürmediği kitabını açtı, 30 sayfaya yakın okudu.. Ne harika bir gündü dedi içinden sonra... Biraz reiki verdi kendisine...
Işığı kapadı ve Burcu’nun rüyasındaki yerini aldı..
1 yorum:
Nilambara dedi ki...
gene doyamadan bitti... tam keyifle kaptırdım okuyordum ki sonu geldi :(
bu kopyalar nasıl da güzel keyif yapıyorlar, ben de kopyama çok özeniyorum bazen :)
umarım herkesin bir kopyası vardır, hayatını kolaylaştırıp
koşuşturmanın içindeki güzellikleri farkettiren...
Burcu'cuğum, lütfen kopyandan rica et, maceralarını daha sık dinlemek istiyorum, yüzümü ve yüreğimi aydınlatıyor... :)
16 Şubat 2007 Cuma 14:12
EFLA dedi ki...
Kopyasız mopyasız, cesur bi doly olarak, hatta birazda günün diğer aktivitelerini anlatmayarak,tüm bunları tek başına yaptığını biliyorum...
Bir Dost :)
16 Şubat 2007 Cuma 14:16
irem dedi ki...
davetiyeleri almanyaya gondermen beni acayip guldurdu
16 Şubat 2007 Cuma 14:34
beto dedi ki...
Kopyalanma işine bende çok sıcak bakıyorum.Ben daha çok sevdiğim insanların kopyalanmasını istiyorum.Ama benimkiler robotvari birşeyler olsun,istediğimde açıyım.
17 Şubat 2007 Cumartesi 21:36
berrin dedi ki...
sanırım burcu nun kopyasından
olmak istiyorum
19 Şubat 2007 Pazartesi 14:51
Yorum Gönder