Tatil tatil diye iç organlarım bile bağırıyor artık. Eylül ayı, tatil için güzel dedik ve hiç bir yere gidemeden tüm yazın sıcağında Ankara'da nöbet bekledik.
Uzun zamandır tatili bekleyince, o bir haftaya sığdırmak istediklerimde çoğalıyor gitgide... Uyku, miskinlik, uzaklara boş boş bakmak, sahilde bira sonrası uykuya dalmak, terliksiz dolaşmak, beyaz çarşaf, camdan esen rüzgar, yeni tatlar, çakırkeyf olmak, rakılamak, bir kitabın içinde cümlelerin arasında kaybolmak, sabah yürüyüşleri, mutlu insanlar görmek, tenindeki tuz gerginliği, yat gezisinde ayaklarını sallandırmak denize...
Benim liste böyle gidiyor... Ama tüm bunların yanında bu sefer tatile Nikon'u da taşımayı göze alıp gideceğim. Gözlerim devamlı fotoğraf çekiyor. Çekerken içimden cümleler geçiyor diğer yandan... Kaş neler söylecek bana merak ediyorum fotoğraflarla....
Cümle demişken, cümleler geçerken içimden biriktirmeye başladım güzellerini... İçimi açan, mutlulukla, umutla dolduran sözler biriktiriyorum. O sözlerin karelerini çekmek istiyorum tatilde... Gördüğümün ötesinde, konuşsun fotoğraflar dillensin bir de...
Sizlerde de güzel cümleler var mı böyle? Ben tatile çıkmadan cebime doldursam onları, sonra kare kare çeksem de, bloğumda yayınlasam o fotoğrafları keşke...
Eylül'ün 2.haftası tatilim başlıyor. Blogumu kim izliyor, kim sadece okuyup gidiyor bilmiyorum ama yine de yorum olarak bana fotoğraf karelerinin ilk heyecanlarını yaşatacağınız sözlerden çok umutluyum...
(Şunu da söylemem gerekiyor. Arabesk, sevgili-aşk sözlerİ değil de, hayatla ilgili sözler daha heyecanlandırıyor beni....)
Teşekkürler.... şimdiden...:)
Fotoğraf @Eymir gölü -Bisiklet tur
'Unutma ki, dünya senin yalın ayaklarını hissetmekten mest, rüzgar ise saçınla oynamaya hasret' Halil Cibran