Elimi tuttuğunda 2 günlüktü Defne… Tırnakları pembeydi, kılcal damarları görünecek kadar şeffaftı parmakları… Henüz avuçlarıyla tutmamıştı hayatı, yumuşacıktı elinin minik ayası… Bırakmadı baş parmağımı, kocaman kavradı… Bilge bir bakış attı… Herkes onun sadece bir meme yakınlığı kadar gördüğünü söylese de, bana doğru çevirdi yine de başını… Ve cevapladı içimden geçen soruyu… “Evet teyze, sende bu kadar küçüktün, aynı benim gibi”… Defne’nin gelişiyle hissettiğin tüm duyguların içinde, elimi tuttuğu an benim için en güzel andı.
Aradan uzun yıllar geçecek, Defne büyüyecek,
ama teyzesi Burcu bu anı ve hissettiklerini hiç bir zaman unutmayacaktı.
.....
O kadar küçükmüydük bizde… Sahi ne ara “büyüdük” böyle...
Anneme naz yapmak istiyorum şimdi de... Babam flörtleşsin benimle yine... Arkadaşlarımdan bazılarına kızdığım gibi saçını çekmek, çimdik atmak istiyorum hala… Haksızlığa uğrayınca bar bar ağlamak istiyorum bazen… Bazı günler fazladan sorumluluk binince üstüme, yüzümü aşağıya düşürüp, omuzlarımı kaldırıp “ı ıhh yapmıycam işte, bana ne” demek istiyorum... Bende restaurantta, arabada, böyle olmadık yerlerde “of sıkıldım bu ayakkabılardan” diyip fırlatmak istiyorum birini oraya, birini buraya… Beni kırmızı yanaklı yapacağını düşünerek domateslerin üzerine tuz döküp yuvarlamak istiyorum mideme, şimdilerde alerjim var demek yerine... Üstüm batınca, batmış olsun istiyorum. Çamaşır sepetini, ütü aletini bilmeyeyim istiyorum. Sonra, benden büyüklere abla, abi diye seslenebileyim, isimlerine beyefendi –hanımefendi gibi kibarlık çengeli tutturmayayım istiyorum.... Çikolata amca, çikolata getirsin yine her geldiğinde, büyüdük diye eli boş gelmesin istiyorum evimize... Bayramlıklarım olsun istiyorum benim yine, kat kat ispanyol eteği diksin annem ama tam yuvarlak açılsın böyle ben dönünce kendi çevremde... ve birileri şimdi de beni götürse yine Lunaparka... Elma şeker, pamuk şeker yiyebileyim kalorisini düşünmeden yüzümü batıra batıra... Ve kedileri o zaman olduğu gibi ayağımda sallayarak uyutabilirim diye sansam keşke, şimdi büyümüş olsam bile.....
Büyüyorum. Neye göre büyüdüğümü de bilmiyorum.
İçim hala çocuk aslında... Umut dolu, heyecanlı da çokça... İçimdeki çocuk ruhu hatırladığım zaman hep neşe kaplıyor içimi.... Çevremde herkesi çocuk olarak görüyorum sonra sıklıkla... Patronu, telefonda konuştuğum müşteriyi, apartman görevlisini, arkadaşlarımı, sokaktaki adamı... Çok rahatlatıyor bu beni... O zaman bir afacanlık geliyor üstüme... Çocuk kalbiyle seviyorum böyle düşündükçe... Ve gülümsediğimi farkediyorum onlara... Aslında ne kadar saf ve temiz olduğumuzu hatırlıyor belki de bu bana...
Bir yılın içinde birden çook doğum günü kutluyorum sonra ben... Bazen günde iki- üç kez kutladığım oluyor... An duruyor ben mutluluktan bir kare fotoğrafımı çekiyorum kendimin... Yeniden doğuyorum çünkü o an... İşte bu an diyorum, ne güzel, ne anlamlı, ne kadar içime işledi yaşadığım.... İşte bu an diyorum, nefes aldım şükürler olsun... İşte bu an diyorum, baksana şu güzelliğe, durdu zaman... ve bu an diyorum, evren bana bir supriz yapıyor, doğum günü hediyesi veriyor sanki... İçimden mumları üflüyorum sonra, zaman akmaya devam ediyor kaldığı yerden hayata...
Tesadüf bu ya, evren bugün bir hediye verdi yine şans eseri.... Ben bu satıra kadar yazımı yazmıştım... “Hadi sen gel” dedi “Çocuk yogası eğitimine katıl”... İçimdeki çocuk zıpladı, hopladı... " Bir sürü arkadaş mı?, oyun mu oynayacağız?, ağaç mı olacağız şimdi, kaplan, kobra, kedi mi bazen de?...” şahane diye bağırdı, Burcu görünüşte sessizdi ama sevinçten içi çığlıklar attı....
Bugün Benim doğum günüm... ve biraz daha büyüdüm bugün...
Yarın biraz daha büyüyeceğim ve sonunda kocaman bir kız çocuğu olacağım :)
Bu yazıyı buraya kadar okumuşsanız eğer, doğum günü dansıma eşlik etmenizi istiyorum. Benim için çok özel aşağıdaki şarkıyı paylaşmak istiyorum sizinle... Bu şarkıyı dinlediğim zaman hayatı izliyorum sanki, umut çoğalıyor ve kendimi akışa bırakıyorum... Şarkının sözleri pek önemli değil... Siz üzerine kendi sözlerinizi düşleyin. Gözlerinizi kapatın, düşünceyi bırakın, gülümseyin ve salının.
Anneme naz yapmak istiyorum şimdi de... Babam flörtleşsin benimle yine... Arkadaşlarımdan bazılarına kızdığım gibi saçını çekmek, çimdik atmak istiyorum hala… Haksızlığa uğrayınca bar bar ağlamak istiyorum bazen… Bazı günler fazladan sorumluluk binince üstüme, yüzümü aşağıya düşürüp, omuzlarımı kaldırıp “ı ıhh yapmıycam işte, bana ne” demek istiyorum... Bende restaurantta, arabada, böyle olmadık yerlerde “of sıkıldım bu ayakkabılardan” diyip fırlatmak istiyorum birini oraya, birini buraya… Beni kırmızı yanaklı yapacağını düşünerek domateslerin üzerine tuz döküp yuvarlamak istiyorum mideme, şimdilerde alerjim var demek yerine... Üstüm batınca, batmış olsun istiyorum. Çamaşır sepetini, ütü aletini bilmeyeyim istiyorum. Sonra, benden büyüklere abla, abi diye seslenebileyim, isimlerine beyefendi –hanımefendi gibi kibarlık çengeli tutturmayayım istiyorum.... Çikolata amca, çikolata getirsin yine her geldiğinde, büyüdük diye eli boş gelmesin istiyorum evimize... Bayramlıklarım olsun istiyorum benim yine, kat kat ispanyol eteği diksin annem ama tam yuvarlak açılsın böyle ben dönünce kendi çevremde... ve birileri şimdi de beni götürse yine Lunaparka... Elma şeker, pamuk şeker yiyebileyim kalorisini düşünmeden yüzümü batıra batıra... Ve kedileri o zaman olduğu gibi ayağımda sallayarak uyutabilirim diye sansam keşke, şimdi büyümüş olsam bile.....
Büyüyorum. Neye göre büyüdüğümü de bilmiyorum.
İçim hala çocuk aslında... Umut dolu, heyecanlı da çokça... İçimdeki çocuk ruhu hatırladığım zaman hep neşe kaplıyor içimi.... Çevremde herkesi çocuk olarak görüyorum sonra sıklıkla... Patronu, telefonda konuştuğum müşteriyi, apartman görevlisini, arkadaşlarımı, sokaktaki adamı... Çok rahatlatıyor bu beni... O zaman bir afacanlık geliyor üstüme... Çocuk kalbiyle seviyorum böyle düşündükçe... Ve gülümsediğimi farkediyorum onlara... Aslında ne kadar saf ve temiz olduğumuzu hatırlıyor belki de bu bana...
Bir yılın içinde birden çook doğum günü kutluyorum sonra ben... Bazen günde iki- üç kez kutladığım oluyor... An duruyor ben mutluluktan bir kare fotoğrafımı çekiyorum kendimin... Yeniden doğuyorum çünkü o an... İşte bu an diyorum, ne güzel, ne anlamlı, ne kadar içime işledi yaşadığım.... İşte bu an diyorum, nefes aldım şükürler olsun... İşte bu an diyorum, baksana şu güzelliğe, durdu zaman... ve bu an diyorum, evren bana bir supriz yapıyor, doğum günü hediyesi veriyor sanki... İçimden mumları üflüyorum sonra, zaman akmaya devam ediyor kaldığı yerden hayata...
Tesadüf bu ya, evren bugün bir hediye verdi yine şans eseri.... Ben bu satıra kadar yazımı yazmıştım... “Hadi sen gel” dedi “Çocuk yogası eğitimine katıl”... İçimdeki çocuk zıpladı, hopladı... " Bir sürü arkadaş mı?, oyun mu oynayacağız?, ağaç mı olacağız şimdi, kaplan, kobra, kedi mi bazen de?...” şahane diye bağırdı, Burcu görünüşte sessizdi ama sevinçten içi çığlıklar attı....
Bugün Benim doğum günüm... ve biraz daha büyüdüm bugün...
Yarın biraz daha büyüyeceğim ve sonunda kocaman bir kız çocuğu olacağım :)
Bu yazıyı buraya kadar okumuşsanız eğer, doğum günü dansıma eşlik etmenizi istiyorum. Benim için çok özel aşağıdaki şarkıyı paylaşmak istiyorum sizinle... Bu şarkıyı dinlediğim zaman hayatı izliyorum sanki, umut çoğalıyor ve kendimi akışa bırakıyorum... Şarkının sözleri pek önemli değil... Siz üzerine kendi sözlerinizi düşleyin. Gözlerinizi kapatın, düşünceyi bırakın, gülümseyin ve salının.
Bu güne özel dileğimi sadece benim dilemem yetmez, hepimiz hayata dair dileklerimizi birleştirelim... Hayat aksın, biz devam edelim ve büyüyelim beraber...
Mumları bugün izninizle hepimiz adına ben üfleyeceğim...
Çünkü Günün büyükü benim...:)
Mumları bugün izninizle hepimiz adına ben üfleyeceğim...
Çünkü Günün büyükü benim...:)
Üstümüze pasta dökmek serbesttir...
Balon patlatmak serbest,
zıplamak Çook serbest....
.
.
13 Eylül 2009
21 yorum:
Doğum günün kutlu olsun! :)) Nice mutlu, afacan, eğlenceli, neşeli yıllara :)) İçindeki çocuk seninle birlikte olur ömrün boyunca umarım :))
defne bebeğe sağlıklı - uzun ömür diliyorum
teyze olmak güzel:)
büyümek; bir yandan bir yanını çocuk bırakarak...
büyütmek bir yüreği; içine hiç karanlık ekmeyerek...
büyürken bir çocuğun yanında; kendi çocukluğundan yüzünde kalan gülümsemeye dokunarak...
ne az bulunur, ne az...
iyi ki büyümüşsün brajeshwari içindeki çocuğa sarılarak...
şimdi sarılacağın daha güzel bir çocuk var üstelik, sarıl ona ve hiç büyümeyin birlikte :)
doğumgünün kutlu olsun...
balon patlatmak ve zıplamak... oh sevine sevine yapacağım! BÜYÜ büyü Burcu... Gene güzel bir güne başlattın beni.. hayata bağlattın:) Çok yaşa... mutlu yaşa! Defne'yle büyü...
sevgiyle
Ayşe
yazı o kadar güzel ki, diyecek bir şey yok. pazar sabahımı şenlendirdiğin için çok teşekkür ederim. ve hem defne kıza hem de güzel teyzesine çok huzurlu bir yaşam dilerim:)
bundan sonra Defne'yle büyüyeceksin, iki kız çocuğunun büyümesi başka oluyor.. :)
mutlu yaşlar..sevgimle kucaklarım..
Senin sarkini dinliyor, seni dusunuyor, dedigin gibi saliniyor, sana cok yakinimdaymissin gibi sarilip icindeki kucuk cocugu opuyorum, sen buyu, ama o buyumesin,..
Hergün doğumgününü kutlyacak kadar çok sevmek hayatı ve her gün sanki yeniden doğumuş gibi coşkuyla bağlanmak ona, içinin hiç küflenmediğini her daim tazecik yeşil çimen koktuğunu duymak her sabah... İşte bunun adı yaşamak. Hep böyle olsun günlerin Burcu'cuğum. Her sabah uyandığında burnunda taze çimen kokusu...
burcuuuu,nice nice mutlu yillara..icindeki cocukla birlikte,minicik yegeninle birlikte..yakinda afacanliklara beraber baslarsiniz...:) blogunu son zamanlarda kesfettim,kim araciligi ile bilmiyorum ama,cok mutluyum seni buldugum icin...evrene kendim disinda dileklerde bulunan birilerinin varligini bilmek guzel...iyiki dogdun...
var olmanin keyfi isildiyor yazinda..
Daha nice nice mutlu yillara..
burcu ablacım yazıların öyle güzelki dinginlik sakinlik huzur hissi uyandırıyor bende. daha nice güzel yazılara nice güzel yaşlara doğum günün kutlu olsun :)
Nice mutlu yıllara ,kucak dolusu sevgiler
İyiki senin gibi güzel bir insan dünyaya gelmiş. İyiki bir sürü blog içinden seninkini bulmuşum :) Mutlu yaşlar küçük kız. Şimdi salınma zamanı, üzerimde rengarenk çiçekleri olan elbisemle, ayaklarım çıplak, yemyeşil kırların üzerinde seninle birlikte sallanıyorum ve havalara zıplıyorum işte. Mutluluk verdin kalbime, daha çoğu senin olsun. Kucak dolusu sevgiler.
dogum gunun kutlu olsun:)
iyiki varsın, iyiki dogmussun iyiki bu yazıları yazıp bana nese katıyorsun.. evet sende oyleydın, pembe ellerın vardı, benımde oyle.. belkı de aynı sokaklarda oynadık:) belkı de bı top yuzunden kavga ettık ama cocuktuk:) cocuk olduk.. :)
sevgılerımlee
Hiç tanımadığım ama bir o kadar da çok iyi tanıdığım zarif, tatlı arkadaşım, iyi ki doğmuşsun. öperim kocaman.
ben buradan kutlamayı unutmuşum. ama yürekten kutlamıştım daha önce :)))
Kendine dogman dilegimle dans ediyorum simdi sarkinda :) Domatesten kizarmis kirmizi yanaklarindan opuyorum seni...
Defne hoşgelmiş. Dilerim een az ben ve teyzem kadar kadar seversiniz birbirinizi. Ve dilerim en az bizim kadar yakın olursunuz...
İkinize de bol bol doğumgünü diliyorum....
Hayirli bayramlar diliyorum Burcucum,
biliyorum gec kaldim ama yinede dogum günün kutlu olsun, iyiki dogmussun:))
Sevgilerimle
Doğum günün kutlu olsun canım. Teyze olmak bence en güzel doğum günü hediyesi olmuş sana. Bir teyze olarak çok şanslısın diyorum :) İlerleyen yıllarda bu miniğin hayatına kattığı güzelliklere inanamayacaksın... Tekrar tebrikler...
İyi ki doğdun Burcu :)
Yorum Gönder