23 Mayıs 2007

Bir 20'lik dişin hikayesi...



20 lik dişim beni 2006'nın sonlarında terketmek için savaşında galip geldi.. 16 yaşimda ilk 20'lik dişlerim çıktıklarında ablam 19 larındaydı.. Ben acı çekerken, o benimle " yeni dünya çocuklarının 20 lik dişleri çıkmıyormuş, sen eskisin" diye dalga geçerdi.. Dişlerim çok sağlıklıca çıktılar.. onlara çok iyi baktım... Ablam 20 li yaşların sonunda 20 lik dişleri -dişetlerinden çıkamıyor diye tedavi olurken, biz onunla dalga geçtik hayli..:)
*
20 lik diş hiçbir işe yaramaz derler.. öylece arka hizada beklerler.. Bir çeşit nöbetçi gibidir.. Karanlıktadırlar, bazen yediklerimiz orada birikir.. Ama diziyi korurlar... Bademcik ile iyi arkadaştırlar... Ara sıra birbirlerine laf atarlar.... Ama 20 lik diş olgun ve ağırdır aslında, belki bazen latifelidir ama.... Konumunu bilir.. İşe yaramadığını düşünenlere ses etmez... Onlara kendini göstermek için süt dişi hareketi yapmaz... Bazı 20'lik dişler aksidir.. Çene kemiğine yapışır... Ama yine de adından da anlaşılabileceği gibi büyük diştir... Saygı gösterilir... Dişçiler sayelerinde çok para kazanır bu 4 arkadaştan.. Çünkü dördünden biri mutlaka diş filmlerinde saklandığı yerde görülür..Ve dişçi der " bu dişi çekeceğiz..diğer dişlerin rahat etsin" diye veya" bu dişe kanal tedavisi yapacagiz " ömrünü uzatmak için.. o koca yirmilik diş, sesini çıkarmadan feda eder kendini dizinin bozulmaması için bazen..
*
Benim 20 lik dişimde ağır ama manidar kişilikliydi.. Bu yaşıma rağmen bana hiç sorun çıkarmadı.. Hatta ağzıma her bakan dişçi, onların 4 tümseğininde çıkmış olmalarından dolayı iltifata boğdular dişlerimi... Bir gurur- bir gurur... işe yaramadıklarını düşünmedim hiç.. sevdim onları... ağzimin içinde çıktıklarından beri her yemeğin tadına beraber vardık... Her kahvenin keyfini beraber sürdük... Annemin yemeklerini onlarda özlüyor muydu acaba:P Sonra ağzimdan ses olarak çıkan her titreşimi beraber yaşadık.. Söylediğim herşeye onlarda şahit.. Belki şahitlik hakları yok ama ben biliyorum.. Sonra onlarda yaşadı benimle ingiltere'de -Almanya'da gittiğim lunaparklarda devasa trenlerde bağırırken, ağzımı kocaman açarken aslında onlara gösteriyordum ne yuksekte olduğumuzu...Her şaşkınlığımı onlarla paylaştim sonra.. onların görmemeleri gereken birşey olduğunda istemsizce açtığım ağzımı, görmemeleri gerekir diye elimle kapadım...Daha neler neler yaşadık biz onlarla...
*
İşte bu dörtlüden ilkini bu gece ağzımda değil elimde tutuyorum:)
*
Geçen yıla kadar ayakkabılarıma takılan taşları elimle çıkarıp cebime atardım...Benimle yaşamak isityorlar diye.. Evde kocaman bir kavonozum vardı... Bazen onları doğal ortamlarından aldım mı diye üzülürdüm ama taşlarıma baktığımda sanki hepsi gülümserlerdi benimle yaşiyor olmaya... Ne zaman annem onları saksı yanlarında kullanmak için benden aldı, o zaman onların daha mutlu olduğuna karar verdim.. Onlar şimdi çiçeklerle sohbet ediyorlar sanki... Diyorlar ki "bu evin minik kızı evlendi şimdi...o getirdi bizi buraya".....:)
İşte taşlarım gibi , bugün dişçide yaşadıklarımda buna benziyordu... Uyuyamıyordum günlerdir... Dişime bu inadı bırakması için pamuklu rakılar bile içirdim.. Ya yapma, herşey çok güzeldi.. üzme beni bile dedim.. Daha yaşanacak çok şey, tadına varılıp, ezilecek çok yemek var...Ama o bunları duymadı ve dedi ki " diğerlerine de bulaştırırım çürüğümü, hem bak sinirlerim de çok harap"..:)
*
Sonra dişçimize gittik hep beraber...Ben, hasta olan 20 lik dişim ve seriden kalan 3 arkadaşı... Arkadaşlarının yanında olmak istiyorlardı belki kimbilir... Dişçimiz Onur'a burdan teşekkür ederiz.:P (Sanki kitap önsöz yazıyorum tanrım) Dedi ki korkma... Çürümüş... Ve kurtaramayız.... Ben zaten bir gece önce hiç uyumayarak vedalaşmıştım onunlaa... Tüm gece uykumdan feragat etmiştim onu dinleyerek... Tamam dedim... Çekelim korkmuyorum.. Onur bu ayrılış vaktine beni hazırladı..Benim acı çekmemem için 2 adet morfini yaptı... O an uyuyamadığım 2 günlük uykum gözlerime doldu... Rahatlamıştım... 20 lik dişimde mutlu gibiydi.. Sonra Onur elinde pensesiyle onu tuttu.. Çekmeye başladı.. Gelmiyordu... iyi kök salmış dedi.. Dişimle paylaştıklarımızı bilmediği için onun anlayamayacağı bir gülümseme düştü yüzüme... Sonra olmadı köklerini ikiye böleriz dedi Onur... Hayır dedim tamamıyla alalım... Onu tamamiyle elime almak istiyordum çünkü.. Devam dedim.. Onur dişimi hareket ettirdiğinde durduk bir daha... Derin bir nefes aldım... Benin'in söylediği aklıma geldi..."Karar verme"-"kararlar verememe-Diş ağrısı"....Dişim gidiyordu.. veremediğim tüm kararlara rağmen... vermek istediğim kararsız kaldığım tüm adımlara rağmen... Kararlarım daha sağlam olacak artık dedim içimden... Sonra İrem ve Selenle bugun ki konuşmamız geldi aklıma.. İroshum tüm dogallığıyla " benimde 20 lik iki dişim 2 sene sonra çürüyecek gibi, ne kararsızılığım olacak o zaman acaba " diye... Bende şunu dediğimi hatırladım.." irosh sen hiç 60 yaşında kararlılığından dolayı dişleri ağzında duran birini gördün mü:)".... bu bir değişimdi.. Kararsız kalışlarıma-karar verememelerime tedaviydi belkide...Biz dişimle ve düşünce yapımla vedalaşmıştık bir gece önce zaten... Aklımdan o an bu konuşmalar geçti.. Ve dedim hadi devam Onur bitirelim.. Derin bir nefes aldım... direnmeden... Dişimin etimden ayrıldığını hissettim.. Bir sökülüştü o.. Benden birşeyin sökülüşü... bitti dedi Onur... Köklerine bak... Sinirleri alaşağı olmuş, içi parçalanmış dişimi elime aldım.. Kökleri birbirine yapışık, keyifli gibi bacak bacak üstüne atmıştı sanki... Ya çok mutluydu orada.. Ya da artık çekilişinde bana acı vermemek için birleştirmişti köklerini bacak gibi...o da rahattı bende rahattım artık.. Yuvası boştu ama yakında et ve kemikle dolarak iyi bir anıta dönüştürecekti vucudum yuvasını...
*
Şimdi dişim ağzımda değil, elimde duruyor...
*
Yaşadıklarımıza kanıt çok güzel bir anı olarak...Kararsızlıklarıma bir veda olarak...
Yalnız bademcik biraz kızgın ona....Onur onu yuvasından çıkarırken, onca zamana inat, kurtulmanın verdiği mutluluk ve çoşkuyla belki de..." heyyy patavatsız şey, beni özle " diyip gitmiş..... Bademcik cevap veremediği için diğer karanlıkta kalan 3 arkadaşa sataşiyor şimdi...
*
Ben:)... ben gayet iyiyim...Hatta çok iyiyim.. çok mutluyum.. rahatladım..
sanki sadece dişim çekilmiş değil - üzerimden kocaman bir yük kalkmış gibi...

3 yorum:

Adsız dedi ki...

UMARIM AYNI SEYI BENDE SÖYLEYEBILIRIM.21.03.08 TARIHINDE YIRMILIK DİŞİM ÇEKILECEK .BILIORUM ÇOK ZOR OLUCAK.ÇOK KORKUYORUM:(NE MUTLU SIZE.TEBRIKLER...

Recep Hilmi TUFAN | rehitu.com dedi ki...

21 yaşıma girdim hâlâ çıkamdı şu meşhur dişler ya...

Brajeshwari dedi ki...

benimde 28 yasımda,ablamın 34 yasinda cikmisti.
bekleyin..